Hepimiz sonuç itibarıyla güzel Antalya halkını oluşturan vatandaşlarız. Üzerimize düşen bireysel ve toplumsal sorumluluklarımız var. Hem kendimiz, hem ailemiz, hem de şehrimiz için temiz ve yaşanılası bir ortam, sağlıklı bir gelecek bırakmamız boynumuzun borcu. Bu bağlamda kişisel temizliklerimiz dışında mahalle kavramının önemi ile mahallelerimizde de gerekli sorumluluğu üstlenmemiz gerekiyor.
Çok uzun yıllardır Fener Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Mahallemi, mahallemin hayvan sever sakinlerini, huzur kokan turunç ağaçlarını, selam verip selam alan esnafını çok seviyorum. Bu kadar çok sevmemin karşılığı olarak da mahallemi daha yaşanılır, daha temiz görmek istiyorum. Bunun için mücadele eden komşularımızla, sokağımızda kimi zaman gönüllü temizlik yaptığımız da oluyor.
Ancak birkaç gün önceki şiddetli rüzgâr nedeniyle çöp konteynerlerinin etrafında biriktirilen karton koli atıkları, cam şişeler, plastik eşyaların mahallenin geneline hızla yayıldığını gördük. Birkaç mahalle sakini, dağılan çöpleri toplamak için elimizden geleni yaptık. Belediye personeli de eminiz ki gerekli duyarlılıkla görevini yerine getirdi ama maalesef yetişemedik.
Durumu Turunç Masa’ya bildirme kararımın ardından, öyle güzel ilgilendiler ki, kendimi çok özel hissettim. İlgili talebim üzerine kaydımı aldıktan sonra mahallenin refahı adına duyarlılığım için ayrıca teşekkür ettiler. Hem mesajla hem telefonla konuya dair hızlı çözüm sundular.
Muratpaşa Belediyesi’nden telefonla tarafıma ulaşan Gülsüm Hanım, “Özge Hanım, mahallenize olan ilginizden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Gerekli önlemler alındı. Sokak temizliği tamamlandı, konu bölgeye personel desteği sağlandı. Bizden yapmamızı istediğiniz başka bir şey var mı, öneri ve değerlendirmeleriniz bizim için çok önemli ” dediğinde kendimi o kadar değerli hissettim ki. Beklentim karşılanmış, sabah işe gitmek için çıktığım sokağımda bir tek uçuşan çöp kalmamıştı.
Konuyu arkadaşlarıma açtım. Sorunlarını dile getirenler Turunç Masa’dan aynı şekilde olumlu tepki aldıklarını ve acil desteğin verildiğini anlattılar. Hatta bir arkadaşımın anlattığına göre, 12 Eylül’de aşure dağıtımı planlanan Muratpaşa Camii’nde sinek ilaçlaması için aranılan Muratpaşa Belediyesi, bütün ilaçlamayı sabah saatlerinde mesai öncesi yapmış, dağıtım alanında hiçbir sorun çıkmaması için gerekli önlemleri almış. Dağıtım sonrasında talepte bulunan arkadaşımı arayarak durumu istişare etmişler. Arkadaşım konunun acil çözümlenmesi ve kendisinin de özel ilgiyle karşılanmasını anlatırken, ilginin vatandaş üzerinde bıraktığı izi nasıl da güzel yansıtıyordu.
Belediye sorumluluğu dâhilinde arzu edilen taleplerin büyük bir titizlikle anında yerine getirilmesi muhteşem bir duygu. Halkın, bağlı bulunduğu belediyeye, dolayısıyla şehrine karşı samimi bir tutum geliştirmesine ve daha özverili olmasına sebep oluyor.
Park ve bahçeleri huzur yuvasına dönüştürmek isteyen belediyemiz, mahallemizde bulunan parklara, yol kenarlarına evcil hayvan dışkılarının rahatlıkla toplanması ve çevre kirliliğinin bir nebze de önüne geçilmesi adına sevimli kutucuklar, eldiven ve poşet bırakıyor. Buna rağmen kendisini bilinçli gören, aydın gören, içinde doğa sevgisi, hayvan sevisi besleyen güzel vatandaşlarımız bu hizmetten yararlanmak yerine maalesef evcil hayvanlarının dışkılarına, cep telefonlarından anlık vazgeçip sırf üzerine basmamak adına göz ucuyla şöyle bir bakıp, cici dostlarını da alarak yollarına kaldıkları yerden devam ediyorlar. Bu durumu afişe etmek adına sevimli dostlarımızı ve sahiplerini olay anında ve sonrasında aynı karede fotoğraflamak istiyorum. Belki o zaman biraz daha bilinçli davranırlar diye düşünüyorum. Ha çocuğunun yol kenarına herkesin gözü önünde dışkılamasına izin vermişsin ha evcil dostunun. Benim için ikisi de aynı şey.
Muratpaşa Belediyesi’nin sorunlara acil çözüm üretmesi, taleplere cevap vermesi ve ilgisi takdire şayan ancak sadece belediye desteğiyle bazı sorunları aşamıyoruz maalesef. Onlar ellerinden geleni sorumlulukları dâhilinde yapsalar da vatandaş olarak bireysel sorumluluklarımızı toplumsal boyutta değerlendirip bilinçlenmemiz gerekiyor. Kişisel temizliğine nasıl önem veriyorsak, evimizin, apartmanımızın, mahallemizin temizliğine de o denli önem vermeliyiz. O mahalle hepimizin. Yaşam alanı. O mahallede geleceğimiz, çocuklarımız oyun oynuyor, bizler her gün o yolları kullanıyoruz.
Hem çocuklarımıza örnek olmak hem de sağlıklı bir toplum yaratmak adına biraz daha özveri, biraz daha duyarlılık lütfen.