Dün sabah saatlerinde sosyal medyada paylaşılan ve enteresan şekilde beğeni alan, benim gibi düşünen birkaç vatandaşın da eleştirdiği bir video ile sarsıldım. Kız evinden başında al yazmasıyla bir gelin çıkıyor ve gelinin elinde silah!
Evet evet yanlış okumadınız! Ben de yanlış görmedim.
Gelinin elinde silah!
Tak tak tak…
Nereye sıktığını bilmeden namlunun ucunu çevirmiş yukarı, tak tak!
Hemen yan tarafında bir kadın, onun da bir elinde silah, diğer elinde cep telefonu. Yine aynı görüntü, havaya ateş ediyor gülümseyerek!
Böyle can alıcı, bu çok mühim olay da kameraya çekilmiş ve sosyal medyaya servis edilmiş.
Çok büyük maharet(!)
Bugünlerde şiddetin her zamankinden daha fazla görünür yüzünü eleştirirken, kadın şiddetinden, çocuk haklarından, insan haklarından, normalleşmemiz gerekirken anormalleşmenin faturasını canıyla ödeyenlerden dem vururken, siz bari yapmayın. Evlatlarınıza, sevdiklerinize siz bari kıymayın. Kadının hassasiyetinden, yüceliğinden ve kudretinden bahsederken bu görüntülerle kendinizi küçük düşürmeyin. Magandalık insana yakışan bir tavır değilken, kadının bunu yapması ve etrafından onay alarak sürdürmesi, bir de bundan zevk alırcasına alkışlar içinde gülümsemesi, ne kadar acı!
Yahu bu işin kadını erkeği de yok. Biraz insanlığınız, biraz duyarlılığınız biraz başkalarının da haklarını gözetme ahlakınız varsa almayın o silahları elinize.
Sözde en mutlu günlerini belki de cehenneme çevirip zehir edeceklerinden habersiz, aciz ve cehalet urganı boyunlarında asılı, gücünü elindeki soğuk silahtan alırcasına çaresizler…
Çok duyduk, okuduk, gördük, paylaştık. Daha önce defalarca yaşandı. Analar ağladı, babalar kahretti, izleyenler bu zalim tavra isyan etti ama nafile. Sonuç ortada.
Allah muhafaza, yine çatı üstünde bir yavrucağa gelse, yoldan geçene isabet etse o adressiz kurşun? Hesabını kime, nasıl vereceksiniz? “Ama çok zevk alıyorduk, pek güzeldi “mi diyeceksiniz?
Ya o elindeki soğuk makine, ( eminim istemezsin )kendi evladını yere serse. Ortada ne düğün kalır ne de cenaze…
Madem o kadar tutkunuz var silaha, madem o kadar çok seviyorsunuz barut kokusunu, gidin poligonda atış yapın. Silah sıkmak hiç bir zaman güç gösterisi olmadı. Cahilin egosunu okşarken, bir anayı yavrusunun saçlarını okşamaktan alıkoyan, bir babayı evlatlarından ayıran, bir kadını susturan cani bir alet haline geldi cehaletin elinde...
En güçlü silah düşüncedir; biraz düşünün!