Perşembe günleri FOX TV ekranlarında yayında olması beklenen yeni bir dizi başladı.
Adı “Mucize Doktor”
Belki denk geldi izlediniz ya da izlemeyi planlıyorsunuz, belki de “Ben dizi izlemem diyorsunuz.”
Benim de belli saatlerin dışında televizyon ekranlarıyla pek istişarem olmuyor. Ancak bu senaryo ile farkındalık bir başka saracak sizi de.
Aslında dizinin konusu ilk olarak, 2013 ‘de yayınlanan Güney Kore yapımı “The Good Doctor” ile izleyiciyle buluşmuştu. Yönetmenliğini Gi Min So’nun üstlendiği dizinin ardından Amerikan yapımı da 2017 yılında ekranlarda yerini almıştı. ABD yapımının yönetmenliğini David Shore üstlenmiş, iki sezon yayında kalmıştı. 2019’da Amerikan ulusal kanallarından ABC de yeni yayın sezonu takviminde net tarih olmamakla birlikte 3. Prömiyeri ile ekranlarda yer alacağı da söylentiler arasında.
Bu dizilerden sonra senaryosunu Pınar Bulut ile Onur Koralp’ın uyarladığı “Mucize Doktor”un yapımcılığını MF Yapım üstleniyor. Başrollerinde; Taner Ölmez (Ali Vefa), Onur Tuna (Doktor Ferman), Sinem Ünsal (Nazlı), Reha Özcan (Adil) yer alıyor. Yönetmenliğini Yusuf Pirhasan’ın üstlendiği dizi, eminim tüm Türkiye’yi saracak.
İlk bölümden itibaren önyargıları yıkacak kadar ehemmiyetli ve hayallerin gerçek olabileceğini hatırlatan dizinin konusuna gelince;
Dizi de Otizm ve Savant Sendromlu bir gencin cerrah olma hikâyesi konu ediliyor. Engeline ve karşılaştığı bütün önyargılara rağmen tıp fakültesini bitirmiş, stajını tamamlamış ve geriye sadece ihtisas yapması kalan Doktor Ali, yaşadığı taşradan ayrılıyor ve manevi babası olarak gördüğü Adil Erinç’in Başhekimi olduğu İstanbul Berhayat Hastanesi’nde Cerrahi Bölüm Asistanı olarak işe başlamak üzere yola çıkıyor…
İlk bölümde Otizmli bir doktorun, hastanenin prestijini zedeleyeceği ve ticari kaygılar oluşturacağı düşüncesiyle işe alımına pek yanaşmayan yönetim kurulu, aynı otizmli doktorun bir çocuğun hayatını kurtardığı anın sosyal medyada milyonlar tarafından izlenmesi sayesinde durumu ticari boyutta “büyük reklam” olarak görür ve işe almaya karar verir ancak alanında uzman olan Cerrah tarafından ekibinde istenmez.
İkinci bölümünü heyecanla beklediğim dizinin, Otizm’in bir hastalık değil, bir farkındalık olduğuna vurgu yapması, Türkiye’de yayınlanan onca zengin erkek, fakir kız ya da tam tersini konu alan dizilerin yanında oldukça anlamlı ve izlenmeye değer olduğu görüşündeyim.
Uzmanlarca, daha çok müzik, matematik ya da görsel sanatlarda yetenekli olan otizmlilerin yaşadığı bir durum olan Savant sendromu, ağır zihin gelişimi gösteren bireylerin bazı kabiliyetlerinin çok gelişmiş olması durumu olarak değerlendiriliyor. Bu sendroma sahip kişilerde, çoğu insanda bulunmayan sıra dışı yetenekler gözlemlenirken, otizmli bireylerin hepsinin Savant sendromuna sahip olmadığı da belirtiliyor.
Türkiye’de hala otizmi bir hastalık olarak görenlerin, önyargılardan arınıp, bu farkındalığa ulaşması için hazırlanan proje sezona damgasını vuracak gibi gözüküyor. Tüm ekibi yürekten tebrik ediyorum.
Tekrar hatırlatmak da yarar var; “Otizm bir hastalık değil, farkındalıktır.”