Ülkemde deprem oldu, binalar değil yüreklerimiz yıkıldı sanki. Acı düştüğü yeri yakarken köz köz dağladı her birimizi. Gözümüz kulağımız gelecek güzel haberlerde, enkazın altından çıkacak bir nefes, bir ses, bir hareketteydi.
Ayşe Yıldız ve kızı Yüsra, unutulmayacak bir sahne kazıdı beyinlerimize. Ailesini korumak için kucaklayan bir baba, oğlunu da alıp giderken uzaklara, bize emanet etti onları…
Herkes tek yumruk oldu, tek sebeple bir araya geldi yıkılmış umutların ortasında. Acı büyük sarsıntılarla selamladı yurdumu.
Bir yardım eli uzansın diye bekledi artık var olmayan yuvasında bir çocuk, bir ana, bir baba…
Eksik kaldı yaşanacaklar, eksik kaldı yarınlar, eksik kaldı adımlar…
Bir yokluk daha göz kırptı gelecekten. Havada kalan viran koku, kimsesizliğin, çaresizliğin adını andı.
Uzanan ellerin, haykıran ‘Kimse var mı’ ların ardından sessizliğe gömülen bedenler tozu dumana kattı.
Bir Suriyeli Mahmut…
Tuttu ellerinden bir ailenin, çıkardı güneşe… Aldırmadı ellerindeki çatlağa, parçalanmaya. Topladı bir ailenin umutlarını, hatırlattı insanlığı...
Bir bebek doğdu yer yerinde duramazken. Bırakmadı kimsecikler ne anneyi ne de bebeği, hepsi bir olup, beklediler gelen amansız misafirin gitmesini…
Her bir yurttaş elinden ne gelirse yüreğinden vermeye hazır, teyakkuzda bekledi.
Dilek Apartmanı… Dilekleri sakladı, göstermedi kimseciklere.
Onlarca beden, onlarca umut öylece yok oldu. Binlerce yaralı kalp bıraktı arkasında, milyonlarca acı…
Binalar… Yuvaların kurulduğu, anıların saklandığı, gelecek hayallerinin kurulduğu binalar…
Yıkıldı.
Deprem ülkemin gerçeğiyken, yalan kaldı yaşananlar. Yarım kaldı hayatın bir ucundan tutunanlar.
Ya bir daha yoklarsa, bir daha çalarsa kapımızı ki daha beklenilen gelmedi derken yerbilimciler…
Gitmesin kimse, n’olur, melek olmak için çok erken, ağlamak için çok erken, ardından bakmak çok zor bırakıp gidenlerin… Ve her ölüm erken, hep erken…
Bir daha yaşanmasın, bir canın daha canı acımasın n’olur…
Sağlam durmak için sağlam yapılsın binalar, sağlam kalsın bedenler, sağlam kalsın binalarla beraber tozu dumanın içinde yok olup giden umutlar…