Ülkemizde Sıfır Atık!
Hatırlarsınız, ‘Sıfır Atık Projesi’ 2018-2023 dönemini içeren Sıfır Atık yönetimi Eylem Planı çerçevesinde aşamalı olarak hayata geçirileceği duyurulmuştu. Harika bir olay hatta bunun için epey geç kalındığını bile söyleyebilirim. 2023 yılına kadar tüm Türkiye’de uygulanması planlanan bu projenin daha hızlı hayata geçirilmesini umut ediyorum. Bunun için plastik üretiminin kullanım alanlarının iyice daralması ve kullanımı ve atığı doğaya zarar vermeyecek, plastiğin yerini alacak üretimlerin desteklenip halka ulaşımının daha hızlı hayata geçirilmesini arzu ediyorum.
Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yönetimi Daire Başkanlığı'nın verilerine göre her yıl üretilen 31 milyon ton evsel atığın yüzde 12'sini yani 3.7 milyon tonunu plastik atıklar oluşturuyormuş. Buna göre biz tüketicilerin atık kontrolüne katkıda bulunması ve evimize tek kullanımlık plastiklerin girmesine engel olmalıyız. Ülkemizde alınan çözümlere bireysel olarak katkıda bulunamazsak geleceğimizi büyük bir tehdit altında bırakmış olacağız.
Büyük mesele; Plastik atık ithalatı!
Avrupa Birliği, plastik ürünlerin girişine belli ölçülerde yasak getirmeye hazırlanırken plastik atıklarını ihraç etme noktasında oldukça başarılı.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, gerçekten dünyanın büyük sorunu olan plastik atıkları ekonomik duyarlılık geliştirerek (!) Avrupa ülkelerinden geri dönüşüm amaçlı ithal eden ülkemizi düşününce üzülmemek işten değil. Bu kadar mücadeleye girişmiş Türkiye’miz için, sıfır atık mücadelesiyle atıkların değerlendirilmesi açısından kendi geri dönüşümümüzü desteklememiz gerekmez mi? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi buna?
Greenpeace Akdeniz’in yayınladığı plastik atık raporuna göre, Türkiye’nin plastik ithalatı 2016 yılının başında aylık 4 bin ton iken bu sayı 2018 yılının başında 33 bin tona yükselmiş. Yalnızca İngiltere’den ithal ettiğimiz plastik atık miktarı, Ekim 2018’den itibaren aylık 10.000 ton olduğu açıklanıyor.
Buna bir son verelim!
Biz amaçlarımız doğrultusunda üretimi azaltacağımız yerde neden başka milletin plastiğini ithal ediyoruz? Biz kimsenin atığını, plastiğini istemiyoruz. Düzenli ve sağlam bir planlamayla yapılan geri dönüşümde de biz bize yeteriz. Bakın mesela Çin plastik ithalatına yasak getirdikten sonra Avrupa ülkelerinin plastik atıkları ilk olarak Tayland, Malezya ve Vietnam’a gönderilmeye başlandı. Bu ülkelerin de hızla plastik ithalatına getirdikleri sınırlamaların ardından yeni adresleri Türkiye, Endonezya ve Hindistan oldu maalesef. Bu konuyla ilgili Greenpeace Doğu Asya kampanya sorumlusu Kate Lin bakın ne demiş; “Bir ülke plastik atık ithalatını düzenlediği zaman, ithalat akışı bir sonraki ülkeye geçer. O da düzenleyince, bir sonrakine. Bu sistemin yıkıcı bir etkisi vardır. Çünkü bu plastiklerin akıbetini göremiyoruz. Geri dönüşüm sistemleri plastik üretimine hiçbir zaman çözüm olamaz. Bugüne kadar üretilen plastiğin sadece yüzde 9’u geri dönüştürüldü. Plastik kirliliğinin tek bir çözümü var, o da daha az plastik üretmek.”
Tüm Dünya farkında. Bizler de farkındalığımızı geliştirerek, belki de hayatımızdan çıkararak geleceği temizlerken, kendi atığımızın kıymetini bilerek Türkiye ekonomisini iyileştirebiliriz. Kim bilir belki bir gün atık bile ihraç ederiz.