Orta halli, zamanında sevdiğini almış, iki de çocuğu olmuştu Durmuş amcanın.
Aslında zorluklardan sıyrılıp gelmişti bu günlere. Ana yok, baba yok. Amcasının çocuklarıyla büyümüş, belli yaşa gelip ilkokulu bitirince de; “Elin ekmek tutacak yaşa geldi, ne okuması artık kör Durmuş, hadi sen de iş bak artık kendine.” Demişti amcası. Körlüğü, tavan arasında mum ışığında ders çalışmaktan olmuş, uzağı seçemiyordu. Evde bir tane lüks lambası vardı o da salondaydı. İş bulacaktı elbet bulmasına ama kime gider, ne iş yapardı daha on ikisinde uzağı seçemeyen gözleriyle. Amca çocukları dayılarının matbaasında çalışan babalarının yanında güvendeydi. Kendi de oraya girmek istedifakat“Hanginize yeteceğim, daha kimin için çıraklık edeceğim?” diyerek amcası razı gelmemişti.
Çıktı sokaksokak iş aramaya.
***
Bir kadın yardım istedi. Eli kolu dolu ilerliyordu. Yaşlıca bir kadındı.
-“Evladım ucundan tutuver, evim yakın, halim kalmadı taşımaya.”
Durmuş, hiç itiraz etmeden tuttu teyzenin çıkınları vardılar eve. Teyzeyi yaşlı kocası karşıladı kapıda;-“Gelin gelin, gel evladım sen de gel, ayran çırptım, biraz soluklan, gidersin.”
Durmuş ayranı pek severdi. Hemen oturdu avluda uygun bulduğu bir yere. Yaşlı adam dayanamadı sordu;
-“Ne işlersin, nerede oturursun, kimlerdensin evladım, buralarda görmedim seni”
-“Kara Mahmut’un oğlu Yunus’un yeğeniyim. İki mahalle aşağıda oturuyoruz. Okul bitti, iş arıyorum amca.”
-“E tamam o zaman adres doğru. Seni Allah gönderdi. Ben yaşlandım artık, hemen yoruluyorum. Bir simit tezgâhım var, bir de taburem. Kırk sene simit sattım artık yeter. Evim oldu, çocukları okuttum, artık dinleneyim diyordum ki sençıktın bak karşıma. Fırıncı Hüseyin’in babası Saffet Ağa’nın zamanından bu yana simit satarım bu üç mahallede.Suluçeşme, Katırcılar, Sarmal mevki benimdir.”
Durmuş, adı gibi durdu kaldı. Bir şey diyemedi. Yaşlı adam bir hevesle eşine seslendi;
-“Safiye Hanım, benim tezgâhla, tabureyi getiriver sana zahmet.”
-“Hayırdır bey, bu halinde hala simit peşine mi gideceksin. Yeter artık bey. Dinlen artık.”
-“Yok, hanım yok, benim tezgâha sahip çıkacak birini buldum.”
-“Adın neydi evladım senin?”
-“Durmuş. Arkadaşlarım kör Durmuş der.”
-“Gözün görmez mi senin. Cin gibisin maşallah, neren kör Durmuş oğlum?”
…DEVAMI GELECEK