Bugün bir arkadaşımın anlatımı üzerine bu yazıyı yazma kararı aldım. Henüz birkaç ay önce akrabasının apartmanına taşınmış yeni komşuları, kadınlar arasında muhabbet ederken konu dâhilinde; eşinin çok anlayışlı olduğundan, hiç kavga etmediklerinden ve kendisine karşı çok saygılı olduğundan bahsetmiş.
Bu konuşmanın üstünden çok geçmemiş, gece yarısı kadın çığlıklarını duyan apartman sakinleri durumu fark edip kapıya dayanmışlar. Bir de ne görsünler! Eşinin hassasiyetinden bahseden kadın, eşinden şiddet görmüş. 3 yaşında çocuğunun gözleri önünde kadının çığlıkları ve “Beni de, çocuğumu da boğacak” cümleleri yakmış geçmiş ortalığı.
Komşular hem şaşkın(!)hem de uyarıcı pozisyonda, şiddet yanlısı eşi bir kenara çekip konuşmuşlar. O sırada şiddet mağduru kadın; “Benim kimim kimsem yok, kimseye bir şey söyleyemiyorum, sürekli dövüyor beni” deyivermiş hanım komşularına. Onlar da doğal olarak, “Biz ne güne duruyoruz, biz hepimiz senin aileniz” diye sahip çıkmışlar kadına. Bu arada diğer olaya tanık olanlar da polise haber vermişler.
Polis, kadına ve diğer tanık komşulara sorular yöneltirken, eşi; “Benim karım madde bağımlısı, o yüzden çığlık atıyor” sözleriylesavunmuş kendini.Savunmuş savunmasına ama durumu daha vahim hale sokan başka bir şey varmış.Komşuların anlattığına göre, 3 yaşında bebelerinin yanında hem karısı hem de kendisi berbat derecede alkol kokuyorlarmış.
Bizim tanıdık dayanamamış hemen durumu polise izah edip, kadının kimsesi yok diye dayak yemesinden ve kimseye bir şey söyleyememesinden bahsetmiş. Bir şeyler yapın demiş, o sırada mağdur kadın söze karışmış; “Komşu sen karışma, kocam değil mi, hem sever, hem döver” demiş. Bizimki şokta, neler oluyor idrak etmekte zorlanıp, “ Bu saatten sonra bağırsan da, çağırsan da, daha da kapına gelmem, ne halin varsa gör” diye cevap vermiş.
Adam serbest, kadın hala şiddet görüyor ve 3 yaşında bir bebek var ortada…
Benim anlamakta zorluk çektiğim, anne- baba alkol alıp tartışıyorsa o çocuğun orada ne işi var. Elbet her ailede tartışma olur, alkol alıp almamak da kendilerine kalmış ama durum ortada. Cehaletle hareket eden iki insan ve bunlara emanet edilen bir çocuk var. Polis şikâyeti değerlendirmeye almış ama henüz bir gelişme olmamış. Çünkü kadın o kadar konuşmasına ve feryadına karşılık kocasına suç duyurusunda bulunmamış.
O çocuk elbet bunları görerek büyüyecek. O çocuğun geleceğini tahayyül etmekte zorlanıyorum. Daha iki gün evvel anne –baba tartışmasına şahit olan 15 yaşındaki lise öğrencisi bir gencimiz, babasını annesine bağırmaması konusunda uyardıktan sonra dikkate alınmayınca, mutfaktan aldığı bıçakla babasını 3 yerinden bıçaklayarak baba katili oldu. Ortada ne aile kaldı ne de gelecek.
Hem çocuklarımız için hem ailelerin ayakta kalabilmesi için şiddeti yüreğimizden, beynimizden, etrafımızdan söküp atalım. Bir acımız var ise ve bunu paylaşıyorsak arkasında duralım. Derdini anlattığın kimseyi senin derdine sahip çıktığı, seni korumaya yöneldiği sırada ortada bırakmayalım. İnsanları bu şekilde kendimizden uzaklaştırdıkça en zor zamanımızda bir sese, bir kapı tıkırtısına muhtaç oluruz. Komşumuzu gözetelim, her ne olursa olsun, şiddetin her türlüsüne karşı çıkalım. Ani ve fevri hareket etmeden evvel bir durup, düşünelim.
N’olurn’olurn’olur..
Geri dönüşü olmayan kayıplara, acılara sebep olmayalım!