Geçenlerde hanım arkadaşlarla sohbet ederken konu akşam iş çıkışlarına geldi. Tabi herkesin hususi aracı yok. Kimi servisle, kimi otobüsle, kimi de yürüyerek eve gittiğini söyledi. Son zamanlarda kadın cinayetlerindeki artış ve sapık zihniyetlerin çoğalmasıyla, akşam karanlık çökünce hem yolda olanın hem de evde bekleyenin telaşı ve korkusu da arttı.
Sadece işten eve dönüşlerde değil, çocukların okuldan eve dönüşleri de içimizde ürperti yarattı. Her saldırı ya da şiddet haberinde ayaklanan Türkiye, gündeme başka mevzular geldiği an saniyesinde unutuyordu iki gün önce yaşananları.
Bu sebepler doğrultusunda farklı belediyelere bağlı farklı mahallelerde ikamet eden kadınlar olarak, belediyelerin sokak lambalarına gereken önemi vermesini, sokaklarda kör nokta bulunmayacak şekilde kamera sisteminin kurulmasını önemle vurgulamak istedik. Ben de bu yazımı karanlık sokaklara VE KARANLIK ZİHNİYETLERE dikkat çekmek amaçlı yazıyorum. Sokak numaralarıyla beraber belediyelere de başvuru yapılması gerektiğini düşünerek, elbette herkes kendi ikameti üzerinden destek isteyecek.
Korku dolu bekleyişleri bir nebze de olsa önlemek amaçlı bu önlemlerin alınmasını eminim tüm Antalya halkı istiyordur. Sokaklar hepimizin. Bu sokaklarda, caddelerde, kendi mahallemizde özgürce dolaşmak, evimize gitmek bizler için zor olmamalı. Her akşam en ufak bir ses ya da tıkırtı birilerinin takibinde olduğumuzu hissettirmemeli.
Öyle ki, her türlü sapkınlık ve alçaklık ruhlarına egemen olmuş zihniyetler için de caydırıcı bir neden olarak emniyet ve belediyeler el ele verip yeni önlemler almalı diye düşünüyorum. Belli saatlerde devriye araçları da çoğaltılmalı. Sivil polisler her mahallede bulunmalı.
Özgür insan, özgür mahalle, özgür sokaklar istiyoruz. Düşüncelerinde insanlık barındırmayanların korkacağı bir dünya yaratmak için birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışı ile güvenliği sağlamak ve güçsüzlüğü, cesaret ve sağduyu ile yenmek istiyoruz.
Nefes aldığımız her alanda kendini güvende hissetmek her vatandaşın hakkı. Sadece sokaklarda aydınlık, sokaklar da gözle de olmaz. Aydınlık beyinler, aydınlık bakan gözler için mücadele etmemiz gerekiyor.
O halde insanca el ele…