Türkiye’de internet üzerinden yapılan alışveriş yüzdeleri giderek artıyor. TÜİK verilerine göre, internetten mal veya hizmet siparişi verme yüzdesi 2009’da 11,8 iken bu oran 2019 yılında yüzde 34,1 olmuş.
İnsanlar evlerinden, iş yerlerinden internetin olduğu her yerde zahmetsizce ürün seçip, kendilerine ve bütçelerine uygun buldukları ürünleri kolaylıkla alıyorlar. Taksit imkânları da cazip geldikçe ödenen tutarlar göze batmıyor. Kredi kartı kullanımının artmasına sebep olan bu alışverişler son 10 yılda üç katına kadar çıkmış gözüküyor.
Ülkemiz genelinde satın alma gücünün giderek azaldığı gözle görülür seviyede olmasına rağmen, cepten yapılan nakit ihtiyacının yerini alan kredi kartlarıyla yapılan internet alışverişleri sanki cepten para çıkmıyormuşçasına üç oraya beş buraya derken insanları aldatıyor, kredi kartı tiryakiliği maaşlarının neredeyse 3/1 ‘ini ay sonunda karta yatırmalarıyla sonuçlanıyor.
Anlık nakit harcama yapılmamasından kaynaklı gereksiz alışverişlerin arttığı görüşündeyim. Bunu etiketi henüz üzerinden çıkmamış giyim malzemelerinin ikinci el sitelerinde satılmasından da anlayabiliyoruz. İkinci el satışları yapan sitelere girdiğimizde özellikle giyim sektörünün %80’inden daha fazlasını kadınların oluşturduğunu görebiliyoruz.
Örneğin, bir kadının açtığı satış sayfasında 36 bedene ait 100 ürünün hemen hemen 3/1 ‘i etiketli olarak sayfaya eklenmiş. Bu da demek oluyor ki, ürün bir hevesle alınmış, hiç kullanılmadan satışa konularak en azından paraya çevrilmek istenmiş. Çoğu kez internet butiklerinde görsel olarak beğenilen ürünler, eve gelip deneme aşamasında kullanıcının beklentisini karşılamıyor ve ürün dolaba hapsediliyor. Aslında “İyi ki bu ikinci el siteler” var dediğim de oluyor.
Çünkü insanlarda belli bir zaman sonra, “Aldığım ürünü kullanmıyorum. Başka biri ihtiyacını daha uygun fiyata karşılarken, ben de ürünü nakde çevirmiş olurum” düşüncesi oluşturuyor. Tabi durumu kullanmak isteyen açıkgözler de yok değil. Ürünü kullanıp, etiketi tekrar yerleştirip satışa koyanları da görüyorum ama adı üstünde “ikinci el sitesi”. Bu yüzden alımlarda fiyatı daha uyguna çekmek için pazarlık aşamasına dikkat edilmeli ve mal, mağaza değerinin altında satın alınmalıdır.
Türkiye’de internet alışverişlerinde en çok ne satın alınıyor? Erkek ve kadın tüketicilerde oranlar nasıl dağılım gösteriyor?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Hane halkı Bilişim Teknolojileri (BT) Kullanım Araştırması’na göre internetten alışverişlerde;
%67,2 - Giyim ve spor malzemeleri
%31,7 - Seyahat ile ilgili faaliyetler
%27,4 – Gıda malzemeleri ve günlük gereksinimler
%26,9 – Ev Eşyaları
%20,3 – Elektronik araçlar
%20,2 – Kitap-dergi-gazeteler
%3,3 – E-öğrenme araçları
Şeklinde bir istatistik ortaya çıkıyor.
Bu raporlamada ‘ortalama yüzde’ verilirken cinsiyete göre tercihler farklılık gösteriyor.
Erkeklerin ve kadınların en fazla sipariş verdiği alan “giyim ve spor malzemeleri” ancak bu erkeklerde yüzde 57; kadınlarda ise yüzde 80. Diğer önemli fark ise cep telefonu, kamera, radyo, TV, DVD oynatıcı gibi “elektronik araçlar ”da. Erkeklerin bu türde siparişi yüzde 30, kadınların ise sadece yüzde 8. “Bilgisayar ve ek donanım” alışverişinde de erkekler açık ara önde.
Erkeklerin yüzde 18’si internetten bilgisayar ve donanım siparişi verirken, kadınlarda bu oran sadece yüzde 5.Telekomünikasyon hizmetlerinde ise erkeklerin alışveriş oranı yüzde 19 iken, kadınlarda yüzde 11. Giyim ve spor malzemeleri dışında kadınların erkeklerden daha fazla alışveriş yaptığı diğer iki alan gıda ve kitap, gazete ve dergi. Ancak bu türlerdeki fark oldukça az.
Bütün bu istatistikler göz önünde bulundurulduğunda, ülkemiz nakit alım gücünün zor olduğu bu dönemde, kredi kartı alışverişlerine talep giderek daha fazla artıyor. Sıcak paranın yerini borçlanmaya dayalı alışveriş alıyor. Sonuç olarak gerçek gereksinimleri karşılayamayacak duruma düşen vatandaşın borç içinde kalması kaçınılmaz oluyor.