Yapamam dediğiniz, kendinizi yeteneksiz hissettiğiniz ve çabalasanız da başaramayacağınızı düşündüğünüz bir şey oldu mu? Hatta bu yapmaktan, denemekten korktuğunuz her neyse onu çok da istiyorsunuz…
Geçenlerde çok istediğim bir kursa başladım. Çizim yeteneğim bana göre sıfır. Okul yıllarında ağaç, çiçek, böcek karalamışlığım var ama kendimi bu konuda hiç yetenekli bulmadım doğrusu. Hatta moda tasarımcısı olma fikrini, moda editörlüğü yaptığım dönemlerde sadece dergi ve gazetelerde yazarak zevk alacağımı, çizim yapamayacağım için bu şekilde kalacağımı düşünmüştüm.
Sonra bir şey oldu… Daha ilkokul sıralarındayken kuzenlerim birbirlerine ıslık çalıp, farklı bir anlaşma şekli geliştirmişlerdi. Çok istemiştim ama bir türlü o iki parmağı yan yana koyup, dili içe kıvırıp da o sesi çıkaramıyordum. Çok istesem de olmuyordu. Gece uyumadan önce, sabah kalktığımda, okula giderken, okul dönüşünde… Deniyor, deniyordum… Ara sıra benzer sesler çıksa da tam olmuyordu. Ama usanmadan, yılmadan bir hafta boyunca etrafımda kim varsa sora sora o sesi çıkarmayı başarmıştım. Hatta tek parmakla dahi o sesi çıkarır olmuş, durmadan ıslık çalma isteğiyle kavrulmuştum. Şuan çok basit gelen “ıslık çalma” işi, o zamanlar benim için o kadar zordu ki. Ama sonuç itibariyle olmuştu işte.
Bu yaşadığım deneyim basit gibi gözükse de, ne zaman bir konuda zorlansam, acaba öğrenebilir miyim desem aklıma bu küçük sevimli deneyimim gelir. Moda –stilistlik – tasarım kursuna başlarken de geçmişi hayal ettim ve çizim yeteneğim konusunda emin olamasam da bu yola baş koydum. İlk iki ders zorlansam da her akşam geçmişteki gayretimi özümseyerek tekrar tekrar kendimle inatlaşarak, hep baştan aynı çizgilerle boğuşarak her geçen gün daha iyiye gittiğime inanıyorum.
Bir konuda kendinizi yalnız hissettiğinizde, olurdu olmazdı diye kendinizi harap ettiğinizde çocukluğunuza bir bakın derim. O zamanlarda çok zor gelen her ne varsa, neyi nasıl başarmışsanız tekrar yapabileceğinize olan inancınızı tazeleyin derim. İçinizdeki çocuğa sorun, onun tecrübelerinden yararlanın. Ben o küçük kızın (bugün saçma gelse de) bir ıslık çabasından yola çıkarak yeni diyarlar keşfetme, kendimi yeniden şekillendirme yoluna adım attım. Belki sadece otobüsü henüz kaçıran yaşlılar ya da acil taksi ihtiyacını karşılamak için işe yaradığını düşünsem de aslında çok daha fazlası yatıyordu ıslık yeteneğimde.
Kendinize güvenin ama en çok da içinizdeki çocuğa güvenin. O sizi asla yarı yolda bırakmayacaktır. O’ndaki inadı, O’ndaki coşkuyu, O’ndaki kusursuzluğu yeniden keşfedin. Onunla var oldunuz, onsuz yapamazsınız… W.E.Deming de dediği gibi; “ İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir.” Buna fırsat vermeden siz de içinizdeki çocuğa sarılın, size sizi yeniden hatırlatacaktır.