Umutlarımızı iyice tüketmeden Şubat ayının güzel geçeceğini düşünmek, insanlık adına biraz rahatlamak, huzur bulmak ve Mart’ı mutlu karşılamak istiyorum.
Takvimin ikincive en kısa ayı olanŞubat hakkında ne biliyoruz, hiç düşündünüz mü?
Sadece ‘artık yıl’ kavramı üzerinden, 365 gün + 6 saat olan bir yılın, her 4 sene sonunda 6 saatlerin toplanarak bir güne denk 24 saati doldurduğunu, 3 yıl 28 çeken Şubat’a eklenip, 4. yıl 29 çektiğini eminim herkes anımsıyordur.
Peki, bu gariban Şubat’ın başından neler geçmiş neler, bu teselli 1 gün nasıl eklenmiş de 29 gün kalabilmiş hiç düşündünüz mü?
Aslında Roma'nın kurucusu Romulus’un emriyle yapılan ilk takvimde Ocak ve Şubat ayları yokmuş.
Sonradan İmparator olan Numa da Ocak ve Şubat'ı takvime ilave ettirmiş ve yılın son iki ayı Ocak ve Şubat olmuş.Doğal olarak yılın ilk günü de Mart 1’de başlıyormuş.
Yeni eklenen bu aylardan ikincisine “arınma” anlamına gelen “februare”den esinlenerek ‘Februarius’ denmiş. (Bu isim de mitolojide arınma tanrısı Februus’tangeliyor.)Tabi o zamanlar Şubat 30 çekiyormuş.
Daha sonraları Roma İmparatoru Jules Sezar da yapmış yapacağını. Mısırlı bir âlime mevcut takvimde yeni düzenlemeler yaptırmış ve takvime kendi adını yani “Jülyen takvimi” adını vermiş. Bu yeni düzenleme ile takvim 365 gün + 6 saat olarak ortaya çıkmış. Bu 6 saatlik fazlalık her yıl birikerek 4 yılda bir defa 366 güne tekabül edince ve yıl tam bölünememiş tabi. Kimi aylar 30, kimileri 31 gün olmuş. Jülyentakvimine göre Şubat en son ay olunca ona 29 gün kalmış. 4 yılda bir de 6 saatler Şubat’a eklenerek ( artık yıl) 30 çekmesi sağlanmış.
Bakın Jules Sezar daha neler yapmış; 31 çeken Temmuz ayına da kendi adını, yani “July” adını koymuş.Ardından gelen imparatorlardan Augustus da, Sezar’ı kıskanmış ve Temmuz’dan sonraki aya kendi adının verilmesini emretmiş.Temmuz’dan sonraki ayın adı artık “August” olmuş ama Ağustos o zamanlar 30 çekiyormuşve August “Sezar’ınki 31 oluyor da benimki neden 30 oluyor” diyerek, kendi ismini taşıyan Ağustos’un da 31 olmasını emretmiş. Emir büyük yerden gelince bu soruna çözüm arayan astronomlar, o zamanlar yılın son ayı olan Februarius’tan (yani Şubat’tan) 1 gün alarak Ağustos’a eklemişler.
Ve bizim Şubat’a teselli olarak da 4 yılda bir defa 29 çekme şansı verilmiş.
Neler çekmiş neler garibim Şubat. Ama M.Ö. 40’larda yılbaşı günü 1 Mart yerine 1 Ocak’a alınınca, Şubat da son anda kurtarmış kendini ve yılın son ayı olmaktan kurtulmuş.