Hiç düşündünüz mü?
Son yıllarda kadın cinayetlerine karşı inanılmaz tepki göstermemize rağmen şiddet gören bir kadını bulunduğu durumdan ne kadar çekip alabiliyorduk? Müdahale edebiliyor muyduk? Yoksa sadece izleyip ‘aile işine karışılmaz’ diyerek, bir insanın hayatına dokunabilecekken uzak mı duruyorduk?
Ve şimdiye kadar neler yaptık, hiç düşündünüz mü?
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye öyle bir habere şahit oldu ki, her kesimden farklı sesler yükselmeye başladı. İnsanlar, işin hem insani hem de hukuki yönünü incelemeye ve yorumlamaya başladılar.
DHA’nın haberine göre, Antalya’da yaşayan Özgür Duran ile o dönem evli olan Ayşe D. 4 ay önce Konya’ya gelip yerleşiyor. Olay akşamı evde alkol alan Duran ile bu süreçte eşinden boşanan Ayşe D. arasında kıskançlık nedeniyle tartışma çıkıyor. Daha öncede ‘kasten yaralama’, ‘hırsızlık’, ‘yağma’ ve ‘uyuşturucu madde ticareti’ suçlarından toplam 19 suç kaydı olan Özgür Duran,tartışma sırasında Ayşe D.’yidövünce, Ayşe D.’de evden çıkıp, yakınlardaki parka gidiyor. Özgür Duran da, Ayşe D.’nin peşinden parka gidip kadını dövmeye devam ediyor. O sırada kütüphaneden çıkıp yanında yaşadığı teyzesinin evine doğru yürüyen, henüz 20 yaşında olan Kadir Şeker olaya müdahale ediyor. Ancak Duran, Şeker’in de peşini bırakmıyorsaldırıyor. Şeker de kadını ve kendini korumak amaçlı yanında taşıdığı meyve bıçağını çıkarınca olanlar oluyor ve saldırgan Özgür Duran boğuşma esnasında bıçaklanarak hayatını kaybediyor.
Sonuç itibariyle, bir kadın kurtuldu ancak bir genç hapse girdi… 19 ayrı suçtan dosyası bulunan saldırgan hayatını kaybetti. Bana göre ortada bir mağduriyet var. Hem de ciddi bir mağduriyet. 20 yaşında gençliğinin baharında, hayalinde tıp doktoru olarak hayat kurtarmak olan bir çocuk, kadına kalkan ele savaş açıyor ve sonuç itibariyle istemeden de olsa birinin ölümüne sebep oluyor.
Şimdi ben tamamıyla kendi fikrimi paylaşacağım.
Eğer bu çocuk tutuklanırsa, her kim ne şiddet görürse görsün, ‘kimse gelmeyecek, kimse beni kurtarmayacak’ düşüncesiyle kaderine razı gelecek ve susmaya devam edecek. Şiddete şahit olanlar da “sonum Kadir Şeker gibi olacağına, kim ne hali görsün” diyecek ve şiddeti uygulayan da rahat bir nefes alacak, şiddet çoğalacak! Şiddete dur diyen, müdahale eden olmayacak…
Eğer bu çocuk serbest bırakılırsa, her kim ne şiddet görüyorsa, birilerinin yardım edebileceğinin bilincinde olacak ve şiddet uygulayan da ‘aman biri görür ya da duyarda sonum olur’ korkusuyla şiddet olaylarında azalma olacak…
Ben naçizane bu şekilde bakıyorum duruma. Yargılanacaksa dahi, iyi niyeti yüzünden bu duruma düşen gencimiz serbest yargılanmalı ve bu da diğer şiddet yanlılarına örnek olmalı.
KADİR ŞEKER İÇİN KAMPANYA BAŞLATILDI
Sanırım tam da benim gibi düşünen sanatçılar, siyasetçiler, kadın hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar, Kadir Şeker’in serbest kalması için kampanya başlattılar. Umarım güçsüze kalkan karanlık zihniyetler, gözü dönmüş saldırganlara bu da bir ders olur.