İki gündür aldığım haberler, duyumlar üzerine artık sinirden elim ayağım titriyor. Daha önce de benzerlerine rastladığımız haberler de anne(!) sıfatıyla karşımıza çıkan kadınların evlatlarını nasıl canice öldürdüklerini defalarca gördük.
Bu nasıl oluyordu? Yaşı kaç olursa olsun bir anne, bir bebeğe, bir canlıya hem de kendi canından bir parçaya nasıl oluyordu da bu denli zarar verebiliyor, vahşice katlediyordu?
Soruşturması devam eden dava dosyalarının biri de Antalya’dan geldi. Antalya’da nişanlısından hamile kalan 17 yaşındaki bir kadın, hastane tuvaletinde canlı dünyaya getirdiği bebeğini tuvaletin çöpüne atıp kapağı kapatmış. “Bebeğin ölü olduğunu sandım” diyerek olaydan sıyrılmaya çalışan, ailesinin korkusu üzerine konuyu gizli tutmak adına yaptığı durumu pişmanlıkla gidermek isteyen bu şahıs, ilerleyen zamanlarda nasıl bir anne olacak şimdiden gözler önüne sermiş. Bir insan yavrusu, doğduğunda yaşıyormuş. Otopsi raporuna göre durum netleşmiş. Havasızlıktan ve göbek bağının bağlanmamasından dolayı vefat etmiş bebek.
Katil annelerle dolu bir dünyada yaşıyoruz.
Yine Erzurum’da 24 yaşında başka bir kadın, evlilik dışı ilişkiden doğan bebeğini annesiyle birlik olup, bir çöp konteynerine koymuşlar. Üşümesin diye de içine koyduğu torbanın ağzını bağlamışlar. Ruh ve sinir hastalıkları, ‘akıl sağlığı yerinde’ raporunu da vermiş. Öyle ki, akıl sağlığı yerinde olmasa ceza almayacak, yerinde olsa bunu yapan kim bilir daha neler yapacak!
Bir başka kadın, sevgilisiyle beraber, kendi-öz çocuğunu öldürüyor. İnsan ya da kadın demeye dilim varmazken nasıl anne derim bu canilere. Bir isim bile koyamıyorum onlara.
Bir başkası, evlilik dışı hamile kalan kızlarını eve hapsedip, evde doğum yaptırdıktan sonra kızlarına “Çocuğun ölü doğdu” diyerek bebeği öylece toprağa gömmüşler. Bunu kızına yapan da güya bir anne! Doğumu gerçekleştirip evladını isteyen anneye “Bebek ölü doğdu” denilince ses edememiş. Gidip şikâyet de etmemiş kendi anasını, ailesini. Ama otopside yine ortaya çıkıyor ki, bir kız bebek öldürülmüş ve toprağa gömülmüş.
Yine şeref yoksunu, kadınlığı beş para etmezken, annelik beklenen bir başkası, daha 2,5 aylık bebeği ağlıyor diye yüzüne yastık kapatmış ve öldürmüş…
Böyle vakaları yazsak buradan köye yol olur, bitmez tükenmez…
Bütün bunlar yaşanırken, ömrünü evlatlarına adamış anneler de var elbet. Gerçek anneler. Evlatları terörün kurbanı olmasın, vatanına, milletine zeval gelmesin diye Diyarbakır’da HDP binası önünde nöbet tutan, PKK’nın elinden evlatlarını almaya çalışan, günlerce gecelerce gözünde tek damla yaş kalmayana dek ağlayıp canının parçasını dağlara yar etmeyecek analarımız da var.
Evlat hasreti özlemiyle yanıp tutuşan, yıllarca Allah’ın bir evlat bağışlaması için canını hiçe sayıp her türlü tedaviye maruz kalan hatta doğumda kendisinin belki masada kalacağını bilerek doğuma hazırlanan anneler de var.
Böyle canice evlat katili olan, hem cahil hem de faydasız insanların bu güzel dünyayı kirletmesini istemiyorum. Bu kadınlardan ezkaza doğacak, hayatta kalan çocukların da sağlıklı olabileceğine inanmıyorum.
İlişkiye girerken el ne der, Yaradan ne der diye düşünmezken, rahmine düşen canı onca vakit karnında taşıyıp, babasının, abisinin korkusu yüreğine düşünce de hedefleri o çocuktan kurtulmak olan canilerin Allah korkusu da yok. Bu dünyada belki de ne güzel şeydir ana yüreği. Bunun kıymetini bilmeden yaşayan, doğurduğu bebeğini kendi elleriyle öldürenler kirli varlıklarıyla bu evrende yer kaplamasınlar. Yaşı kaç olursa olsun bir canlının canına kastedebilen bir varlık, hem de masum ve zararsız bir canlının canına.. Bu dünyaya felaket getirir.
Bir kadının anne olabilmesi için öncelikle akıl ve ruh sağlığından emin olmak gerekiyor. Aynı şekilde babanın da tabi. Yoksa gelecek nesiller ya canavar ruhlu olacak ya da ezik ve kendine güveni olmayan bireyler olarak yetişecek. Sağlıklı toplum, sağlıklı anne baba ile mümkün. Sağlık, tıbbi değerlerin dışında kültürel gelişim ve bilgi de ister. Bilinçli olan her kadın, ne yaptığını bilir, yaptığının arkasında durur. Bir evlat rahmine düşecek ve sen onu doğurup, öldüreceksin. Kimsin sen, insan bile olamazken anne olmaya aday mı sandın kendini bre cahil!