RAPORUN KONUSU : Ulusal enerji politikamızda nükleer enerjinin yeri, çevre ve kamu sağlığı açısından enerjinin konumu hk.
RAPORU HARLAYAN : Kim Müh.Murat YILDIRIM
RAPORUN AMAÇ VE HEDEFİ: Ulusal enerji politikamızda yenilenebilir temiz enerji kaynaklarımızın harekete geçirilmesini amaçlamaktadır.
RAPORUN AYRINTILARI: Uzun yıllardan bu yana ülke yönetiminde görev almış olan Cumhuriyet hükümetlerimiz maalesef enerji kaynaklarımızın harekete geçirilmesi ve bunun sürdürülebilir kalkınmamıza katkı sağlayıcılığı bazında gerekli olan plan ve projeleri hazırlayarak yaşama geçirememişler, geçirmemişlerdir.
Bu nedenle günümüzde toplumumuz hem evsel ortamda hem de sanayi ve endüstriyel faaliyetlerde ihtiyacımız olan enerji için dışarıya bağımlı olarak yaşamaya mahkum durumda bırakılmışızdır.
Bu nedenle halen günümüzde toplumumuz yaşam alanında olmazsa olmaz durumundaki enerjiyi yüksek bedellerle temin etmek zorunda kalmıştır.
En yakın örnek; yıllardan bu yana mavi akım projesi düzleminde hiç kullanmadığımız doğal gazın karşılığını Rusya'ya ödeme durumunda kalışımızı bir talihsizlik olarak düşünülebilir.
Son zamanlarda adı geçen ülke ile ülkemiz arasında vuku bulan olayların ardından Rus doğal gazının azaltılabileceği yahut kesilebileceği kaygıları Türk halkı üzerinde büyük bir infiale ve endişeye neden olmuştur.
Yukarıda değinildiği şekilde muhtemel bir talihsizliğin yaşanabileceği dikkate alınarak tedbiren bazı Türki devletlerden ve Katar'dan doğal gaz alınacağına dair haberler gazetelerde yayınlanmıştır.
Bunun da ötesinde yetersiz durumdaki enerjiye katkı olarak son on yıl kadar öncesinden bu yana ülkemizin iki ayrı bölgesinde nükleer santral kurulması için çalışmaların yapılmakta olduğuna tanık olundu. Ülkemizde çevreci kuruluşlar,diğer STK Green peace vb. gönüllü oluşumların itiraz ve karşı çıkışlarına rağmen AKKUYlTda kurulmasu planlanan nükleer santralla ilgili çalışmaların devamettiğini biliyoruz.
NÜKLEER SANTRAL GERÇEĞİ HAKKINDA SÖYLENEBİLECEKLER: Dünya'da bir çok ülkede halen enerji nükleer santrallar marifetiyle elde edilmektedir. Ancak bu yolla enerji elde edilirken bir takım hayati sakıncalar göz önünde tutulduğunda farklı çevrelerde farklı görüşler oluşmakta, bu ise santrallarla ilgili çok ciddi risk faktörlerinin mevcut olduğu hususu büyük halk kesimlerinde kabul görmektedir. Sakıncaları hesaba katılarak 1970 li yılların ortalarından itibaren ABD.de bir çok nükleer santral devre dışı bırakılmış , AB ülkelerinin birçoğunda da bu nedenlerden dolayı alternatif yöntemler devreye sokulmuştur. Nükleer santralların kurulmasında çok yönlü teknik kriterler mevcuttur. İmalat aşamasında kriterlerine uyulmaması yeterli koruyucu tedbirlerin alınmaması durumunda o ülke toplumları telafisi mümkün olmayan yıkımlarla karşı karşıya kalabilir. Yaşanabilecek bir olumsuzluk sonucu çevreye yayılacak radyasyon bir bölgenin insan kaynağı bazında toplu ölümler ve radyasyona bağlı epidemiler, andemi ve pandemiler yaşanabilir. Devamı haftaya...