5) BİYOMAS ENERJİ KAYNAKLARIMIZ
1950 li yıllarda ülkemiz nüfusunun %75 nin köylerde yaşarken bu nüfusun büyük bir kesimi zaman içinde kentlere göç etmesiyle başta İstanbul,Ankara,İzmir ve Adana olmak üzere günümüzde Mersin Adana ve daha nice şehirlerimize büyük bir iç göç hareketi oluşturulmuştur. Bu nedenle bir çok sosyolojik, çevre ve kentsel sorunlara paralel olarak şehirlerimizde korkutan katı atık (çöp) dağları bir insanlık çevre sorunu olarak karşımıza çıkmıştır. 1940 lı yıllardan sonra başta Almanya olmak üzere batılı ülkeler bu sorunu ele alarak çöpten enerji elde yöntemlerini kullanmışlardır. Yani bilhassa evsel organik çöplerden ihtiyaç duydukları enerjiyi elde etmeye başlamışlardır. Çöplerden elde edilen enerjiden elektrik enerjisi olarak dönüşüm sağlanarak yararlanılabilir.
Batılı ülkeler için çöp bir baş tacı olurken bizim ülkemizde çöp bir baş belası olarak konumunu muhafaza etmektedir. Çünkü biz bu kıymetten yararlanmayı düşünmemişiz. Her yıl Antalya'ya 60.000 civarında insan göç etmektedir.Suriye krizi nedeniyle 2015 te bu sayı daha da artmıştır. Konuyu İlimize odakladığımızda ; Antalya kentinde günlük olarak 2000 metreküp' e yakın katı atık toplanmaktadır. Bu konuyu 81 il boyutunda ele alıp tüm çöplerden (organik katı atıklardan) enerji elde edilmiş olsa enerjide dışa bağımlılığımız önemli ölçüde azalacaktır. Çok uzun yıllardan beri bazı kuzey ülkeleri besledikleri hayvanların gübrelerinden biyomas enerji elde ederek evlerinde ısınmak ve mutfaklarında yemek pişirmek için kullanmaktadırlar. Bu yöntemle hayvancılık tarımını da geliştirmekteler, hem kendi toplumunun et süt ve genel protein ihtiyacını sağlarken hem de dışarıya et ve süt ihraç ederek milli gelirlerinde artış sağlamaktadırlar.
6 ) FOSİL ENERJİ KAYNAKLARIMIZDAN YARARLANMA
Ülkemiz koşullarında yer altı kaynakları olarak halen kömür bazında fiilen yararlanılmaktadır. Bu yararlanma potansiyeli daha da artırılabilir. Ayrıca petrol bazında aynı şekilde yer altı kaynaklarımız önemli zenginliklere sahiptir. Bir çok bili çevrelerinin görüşlerinden da hareket edildiğinde bu kaynaklarımızdan da yeterince yararlandığımızı düşünemiyoruz.
Diğer taraftan , yukarıda da ifade olunduğu gibi dışarıdan doğal gaz satın alıyoruz. Aldığımız doğalgazın önemli bir kısmını çevrim santrallarında kullanarak elektrik enerjisi elde ediyoruz. Bu yanlış bir yöntemdir. Başka ülkelerden de örnekler verildiğinde doğal gazı ithal eden bir ülke bu enerji kaynağını çevrim santrallerinde kullandıklarında ciddi zararlara maruz kaldıkları biliniyor. Bu ise amaç dışı kullanıma girmektedir. Biz de aynı hataya düştüğümüzden zaten elektrik enerjisini pahalıya satın alırken bir de doğal gazın çevrim santrallerinde elektrik enerjisi elde edilmesinde kullanılmasıyla bu enerji tüketiciye daha fazlaya mal olmaktadır. Üzerine bir de tartışmalı vergiler bindirildiğinde insanlar gelirlerinin büyük bir kısmını elektrik enerji ihtiyacı için harcamaktadırlar. Bu nedenle yukarıdan beri ifade olunan yerli ve milli kaynaklarımızdan yararlanma yöntemlerini devreye sokmalıyız.
7 ) ENERJİ KONUSUNDA ORMANLARIMIZDAN YARARLANMA Günümüzde başta Kanada olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde sanayi ormanı projelerine dayalı çalışmalar yapılmakta orman envalinden enerji elde etme yönünde yararlanılmaktadır.
Bizde de bu tür çalışmaların yapılması halinde genel olarak alanlarımız, coğrafi koşullarımız, iklim koşullarımız ve sınırlı bile olsa doğal orman varlığımız, biyolojik çeşitliliğimiz yeterlidir. Özetle; orman ve topraklarımızdan yararlanılabilir. FARKLI BİR ÖRNEKLE : Günümüzde batı Anadolu ve Akdeniz Bölgemiz zeytincilik tarımı, Karadeniz bölgesinde de fındık tarımı kayda değer boyuttadır. Özellikle zeytincilik tarımında daha da ilerlemeler kaydedilerek hem toplumumuzun doğal yağ ihtiyacının temini hem de prina ve atıklarından yakıt ve genel enerji elde edilmesinde yararlanılabilir.
Fındık kabuğu enerji bakımından ihmal edilmemelidir. Halen günümüzde anılan atıklardan enerji bazlı olarak sınırlı şekilde yararlanılmaktadır. Devamı haftaya...