MİLLİ KAYNAKLARIMIZDAN HAREKET EDEREK NE YAPMALIYIZ:
1 )GÜNEŞ BAZLI ENERJİ
Başta Akdeniz bölgemiz olmak üzere ülkemizde yıllı enerji verimi yaklaşık % 80 civarındadır. (%24 güneş enerjisine sahip kuzey Avrupa ülkeleri bir çok alanda olduğu gibi ısıtma ve soğutma sistemleriyle ilgili enerjiyi güneşten temin ederler. Yaklaşık olarak o ülkelerin dört katı nisbetinde güneşe sahip olan ülkemizde güneşi görmemezlikten geliyoruz. Bu nedenle kentleşmede yeni açılacak alanlarla ilgili imar planlarında güneş tarlaları, güneş evleri ve güneş ağaçları kurulacak yerler yaratılmalıdır.
Kentimizin Olbiya kenti yakınındaki mikros'un hemen yanında bir güneş evi numunesi mevcuttur. Güneşten yararlanmak bakımından tüm apartmanların çatılarında da kurulacak düzeneklerden güneş enerjisi elde etme imkanları mevcuttur. Sanayi Bakanlığı, Çevre bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve yerelde belediyeler arasında yapılacak ortak çalışmalarla bu tür doğal kaynaklarımızın toplumun hizmetine sunulma imkanları daima mevcuttur.
2)RÜZGAR BAZLI ENERJİ
Rüzgar akımları bakımından fevkalade zengin olan ülkemizde bu kaynaklarımız da göz ardı edilmektedir.( Ancak ülkemizin bazı bölgelerinde ferdi anlamda rüzgar enerjisinden yararlanılmaktadır. İzmir Çeşme Alaçatı, Karaburun, Aydın Menderes ovası gibi bir çok yerde kuyulardan su çekmek,çatılardaki depolara su ikmali yapmak, tarımda sulama faaliyetlerinin yürütülmesi gibi alanlarda rüzgardan yararlanılmaktadır.
3) HİDRO ELEKTRİK ENERJİ (SU BAZLI ENERJİ) HESLER
Ülkemiz nehir ve dereler, akar sular bakımından çok fakir sayılmaz. Çok ta zengin değildir. Boşa akan su kaynaklarımız mevcuttur. Söz konusu sulardan bilim ve tekniğin ışığında yararlanılamamaktadır.
İşin bu yönü bırakılarak çıkarılan HES (hidro elektrik santrallarıyla ilgili) kanuna dayanılarak ciddi yanlışlıklar ve olumsuzluklar uluşturulmaktadır.
Şöyle ki; Bilhassa ekmeğini toprak ve hayvancılık tarımından kazanan kırsal toplumumuza zarar verecek şekilde; ciddi bir fizibilite, hesap kitap yapılmadan akar sularımız 49 yıllığına ve sonsuz kullanma hakkı adı altında şirketlere verilerek toplumun isyan ve itirazına neden olunmaktadır. Hiç kimse yatırım düşmanı olmamalı. Ancak Ülkemizin ve toplumumuzun her alanda sürdürülebilir kalkınmasının temininde de bu tür yatırımlar aklın mantığın, ilim ve bilimin ışığı altında yapılmalıdır. Haklı olarak önerilen bu hususlar çerçevesinde yapılacak, yani su enerjisinin harekete geçirilmesiyle ilgili projelere hiç kimse karşı çıkmamalıdır. Sonuç olarak bahse konu kriterler dahilinde ülkemizin akarsularından yararlanılma imkanı mevcuttur.
4) TERMAL ENERJİ KAYNAKLARIMIZDAN YARARLANMA.
Özellikle ülkemizin batı yöreleri başta olmak üzere bir çok yerinde termal (yer altı sıcak su kaynakları) mevcuttur. Afyon, Kütahya bölgesi, Denizli gibi yerlerde termal kaynaklarımız önemli potansiyele sahiptir.
Bir örnekle, Denizli Sarayköy sıcak su kaynaklarından Denizli'de meskenlerin ısıtılmasına yönelik proje uygulanmıştır. İzmir Bergama tarafında da aynı şekilde benzeri doğal kaynaklarımız önemli sayılmaktadır. Tüm bu kaynaklardan yararlanıldığında ciddi getiriler sağlanabilecektir. Devamı haftaya...