24 ağustos/ Orta Doğu
Söze HALEB Naibi başlamak istiyordu. Masada duran kuran-ı kerim az sonra edilecek yeminler içindi, güven sarsılmış, direnç kırılma tehlikesine düşmüştü. HAYIRBAY, ŞAM Naibine doğru döndü.’’ Bu boğucu sıcak günde size son konuşmamı yapıyorum. Bu gün, gün battığında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Arabistan yarım adasına kadar durmayacaklar, bu güzergahta ilk en gel biziz, kan dökülmesine izin veremeyiz. Buradan sonra Filistin, Lübnan, Mısır , bizim kaderimizi yaşamaktan kurtulamaz. ALLAH RESULU’nün getirdiği bu din ve ondan kalan hilafet makamı, gerçek sahiplerine ve gerçek hak edenlerine geçer. Dünya bundan sonra hızla İslamlaşır. İnandığım dini daha yükseklere taşıyabilecek olan bu onurlu düşmanımıza saldırmayalım. Alimlerimiz bir araya gelsin bu savaş başlamanda bitsin. Gelen ulaklara iyi davranıp iyi ağırlayalım, onlarla sahiplerine iyi hediyeler yollayalım, ama bu gün burada birbirimizin ölmesine izin vermeyelim.’’ Bu büyük komutan gelen düşmandan etkilenmişti. Bildiği her şey birbiriyle çelişiyordu lakin emin olduğu tek konu ALLAH nurunu mutlak tamamlardı. ŞAM Naibi bu sözlerin tesirinden heyeti kurtarmak adına masaya doğru yürüyüp kuran-a el bastı ve komuta kademesini masanın başına davet etti. Şimdi tüm heyetin eli kuran-ı kerimdeydi. Kıdemli olduğu için söz tekrar HALEB Naibindeydi ‘’ komutanlarım, dostlarım, bizi yetiştiren bu topraklar ümmetin kanıyla sulanmış topraklardır. ALLAHIN seçilmiş kulları mutlak galip gelecektir. Çünkü ALLAH’ın yardımı ancak onlara inecektir. Birliğimize olan güvenimiz bu yeminle perçinlensin, son kılıç inene ve son asker toprağa düşene kadar milletimize hizmetten ve efendimize hizmetten vazgeçmeyeceğimize yemin ederiz. Bu yemin savaştan önceki son konuşmaydı. Ve o masadakiler konuştukları her şey gün inmeden gerçekleşeceğini biliyorlardı.
İşte böyle bir Ağustos günü Orta Doğuda tam da bu topraklarda tarihi bir sonuç alınıyordu. Müjdeli fetihlerin başlangıcında olan bu vakalar, İslam Tarihine kesin zafer olarak geçiyordu.
DEVAM
Dostlar, kardeşler, ey ümmeti Muhammet, BURAYI İYİ DİNLEYİN!
Bu günlerde telefonunuza gelen bilinmeyen numaraları açın çünkü’’ Efsane Komutan ZEKAİ AKSAKALLI arıyor olabilir. İlk kurşunu sıkan ÖMER HALİSDEMİR’in mukaddes görevini sana veriyorum evladım, bu işin sonunda şehadet var dediğinde, şehitler tepesi ruhuyla emredersin komutanım demek için hazır bekleyin.’’ Ve rabbim şehadetinizi şimdiden mübarek etsin.
BAŞLIYORUZ
Önce size bir soru?
‘ TÜRKİYENİN hedeflerine sorunsuz ulaşması için, REİS önce İSRAİL’i, sonra BOB’u sonra ABD’yi sonra İNGİLTERE’yi sonra FETHULLAH GÜLENİ daha sonra da AB’yi bu uğurda kullanmaktan çekinmedi’.
Peki bu uğurda REİS’in kullandığı şimdi kim?
Gece yarısını biraz geçmişken televizyon ekranlarında SURİYE’ye doğru yapılan top atışlarını ve sabah on bir gibi sınır geçen zırhlı araçlarımızı gördük. Herkesi hızla ekran başına kilitleyen bu operasyon muhtemelen kırmızı çizgiye yaklaştıkları için yapılıyordur diye düşündük. Diğer bir düşüncemi söylemek gerekirse ‘’ bir gurup kahraman vatandaşımızın 15 Temmuzda ele geçirdiği tankları geri vermediği ve sosyal medya üzerinden organize olup, Antep patlamasına karşılık vermek için CERABLUSA gittikleriydi. HÖH organize olmuş, şehitler adına vurmaya hazırlanıyordu.’’ Ve itiraf etmeliyim eğer gerekçe bu olsaydı benim çok hoşuma gidecekti.
Şimdide günümüzden bir hikaye.
ULUSAL GÜVENLİK TOPLANTISI. On beş kişinin de yerinde olduğunu gören Rumeli beylerbeyi kapıyı kapattı. Nefesler tutulmuş şekilde gündeme dair talimatları bekleyen heyet içeriden çıkacak olan kararlara doğru kilitlenmiş bulunuyordu. İçerdeyse HİLAFETİ ilga edip meclisine devreden TÜRKİYE’nin BAŞKOMUTANI, hazırlıklarını yapan hazurun’a son bir kez bakıp söze başladı.
Şimdi konuşan ‘’REİS’’di
Allahın rahmeti bereketi ihsanı ikramı bu millete hizmet edenlerin üzerine olsun. 500 sene önce hilafeti bize getirenlerin mekanı cennet olsun, boğazı iki yaka olarak bağlayan hediyemiz seneyi devriyesinde kabul olsun. İslam düşmanlarını bu günümüzde de dize getirten rabbimize şükürler olsun.
Dört gündem maddesiyle toplanmış bulunuyoruz, gerekli detaylar önünüzdeki dosyalarda, ekleyecek bir şeyi olan varsa dinlemek isterim. Yoksa devam ediyorum.
MADDE 1
FIRAT NEHRİNİ doğuda, HATAY’I batıda, HALEB’İ güneyde sınır yapan’’ FATİH KALKANI OPERASYONU’’ TÜRK ordusuna hayırlı olsun. Elli kilometre içeriye kadar girilecek ve ileri unsur karakolları kurulacak. Alınan her yer ÖSO ya teslim edilene kadar korunacak. Sınır ötesi nokta operasyonlarını yapacak olan MİT görevlilerini daha şimdiden alınlarından öpüyorum. İvedi biçimde ZEMBİLLİ ALİ EFENDİNİN fetvası uygulansın.
MADDE 2
İSLAM BİRLİĞİ TOPLANTISINDA, halifelik makamını yeniden tesis etmek ve mezhepsel ayrılıkları ortadan kaldırma konusunu görüşmek için kutsal emanetlerle toplantıya katılacağız. Diğer kutsal emanetlerde getirilecek, PEYGAMBER Efendimizin kesildiği halde uzamaya devam eden saçı da orada olacak. KABE’nin içinde yapılan son toplantıda bu doğrultuda karar alınmıştı, ona uyacağız. Kutsal emanetler ve sancak hazırlansın.
MADDE 3
FETÖ terör örgütüne bağlı unsurlar devletten ve milletten temizlenecek. Bu yapıya temas edip suça bulaşmış her kez arındırılacak. Tüm mal varlıklarına el koyulup 15 Temmuz gecesi yapılan hasar için harcanacak. Bununla berab