15 Temmuz gecesi
Türkiye’de sıcak bir gece başlamak üzereydi.Milletse yeni birKurtuluş Savaşına hazırlandığından haberdar bile değildi. Kahramanların tarihe dokunacağı o zamanlarda, kimse bir saat sonrasını garanti edemeyecekti. Şehirlerde kargaşa başlarken, Ankara sokaklarında ilerleyen bir araçta, Bakan Beyin korumaları heyecan içerisinde kalkışmanın boyutları hakkında bilgi veriyordu. Durumun ciddiyetini anlayan Bakan Bey, konuta gitmeleri talimatını verdi. Aklındansa ailesi ile son bir kez görüşmek vebabadan kalma Trabzon işini beline takmak geçiyordu. O sırada arabanın içindeki sessizliği çalan cep telefonunu bozdu. Arayan Mümin başkandı.Bakan SOYLU konuta gidiyorum dedi.Yarım saat sonra konutun önünde beliren makam aracından inip hızla eve geçti. Yirmi dakika kadar çocukları ile vedalaşan Bakan, korumaların kapıyı çalması ile seyretmiş olduğu televizyona ara verdi.Güvenlik Müdürü efendim dışarda Seyfullah,Mümin Başkan ve Muzaffer bekliyor. Yanlarında otuz kişilik bir ekip de var.Bakan bey Seyfullahlarıiçeri davet ettirdi.Mümin Başkan kapıdan girer girmez efendim TRT binasında kalabalık bir asker grubu var.Hemen hazırlanın binayı geri alalım. Dışarıda Sakarya grubu hazır beklemekte. Sanırım eski dostlarınızında desteği gelmek üzeredir.Toplamda yüz kişilik bir ekip olacağız.Direnç gösterirlerse bina içinde çatışırız. Çok şanslı isek Allah bize şehadeti nasip eder.Yok değilsek torunlara anlatacak hikâyemiz olur.Bakan ayağa kalkıp bir kac saniye düşündükten sonra, hadi yapalım su işi, böyle bir günde kendimizi göstermeyeceğizde ne zaman göstereceğiz.Böyle bir günde şehit olmayacağız da hangi gün bu memlekete kurban olacağız dedi ve kapıya doğru yürüdü. Dışarı çıkınca kapının önündebekleyen araçları ve Karadeniz’in hırçın delikanlılarını gördü.İyiden iyiye grubun iş bitireceğine inanmıştı.
Arabalara binin talimatını verdi.
Tahmini yarımsaat sonra kafileTRT binasına ulaştı.Bina önündeki kalabalığı nasıl hareketlendireceğini cok iyi bilen gurup,Seyfullah’ın idaresinde TRT binasına girdiler. Sonrasını zaten herkes biliyor.
Bakan bey bu hareketin onu İç İşleriBakanlığına kadar götüreceğini düşünmüş müdür bilmiyorum.Ama şu bir gerçek ki etrafındaki aslan parçaları o geceki en stratejik hamleyi yaparak görünmeyen kahramanlar sınıfına Mümin Muzaffer ve Seyfullah bir şekilde adlarını yazdırdılar.
Başlıyoruz…
Türkçe konuşan devletler istihbarat başkanlığı Azerbaycan
Gece 1:30
Müsteşar Fidan kapağında CUMHURBAŞKANLIĞINA yazan raporuna son bir kez göz attı. Üç yıldır sürdürmüş olduğu AVRASYA başkanlığında raporunu tamamlamanın derin hazzını yaşıyordu.Bu süre zarfında B.D.T ye (Bağımsız Devletler Topluluğu.)bağlıTürkçe konuşan ülkelerin İSTİHBARAT BAŞKANLARI ile geçirdiği zamanı düşündü.Türkiye’nin pazarlık masasında elini ne kadar güçlendireceğini bildiği bu rapor artık BEŞTEPEYE gönderilmek için hazırdı.
Sen Petersburg toplantısında Rusya Devlet Başkanı Putin in kendisi tanıtılırken Sayın MÜSTEŞAR buradaysa benim ne söyleyeceğimide zaten biliyordur cümlesiyle onurlandırılmıştı.
Diğer bir taraftan yerine gelecek olan ismin belli olduğunu onun hakkında bilgi sahibi olmadığını anımsadı. Halefine vereceği brifingini hazırlığını yapmak üzere bilgisayarını açtı. Ekrandaki yeni bir mailiniz var mesajını görünce üzerine tıkladı.
Mesajda tanımadığı bir isim Türkiye’denyazdığını belirtiyor,kendisinin kim olduğu konusunda bilgi veriyordu. Konunun devamında ise, müsteşara tebessüm ettiren konuyu çıtlatıyordu.
Sizin gibi devletin yükünü çekmiş, birçok riskli konuda görev almış biri, Sayın Erdoğan’ın cezaevinde olduğu dönemlerde, güvenliğini sağlamak için cezaevinde bulunmuş olabilir mi diye soruyor ve Reis’le beraberliklerinin başlangıç tarihini öğrenmeye çalışıyordu.
Öyle ya balkanları avucunun içi gibi bilen, Orta Asya da çok rahat hareket eden ve kim bilir yarın TOKYO BÜYÜKELÇİĞİLİNDE görev yapacak olan bu derin bürokratın, hiçbir görevden çekinmediği kanıksanmış bir gerçekti.
Önündeki deftere mail atan ismi not alıp tereddüt etmeden mesajı sildi.
Beştepe’de Stratejik Derinlik…
Suriye Toplantısı
Suriye masası Davutoğlu’nun başkanlığında toplantıya başlamıştı. Başbakanlık yoğunluğundan kurtulan hoca devletten gelen talimat doğrultusunda danışmanlarını azletmiş fikren dışarıdan yapılacak müdahaleleri engellemişti. Artık on beş kişilik bir koruma ordusu ile dolaşıyordu. Başbakanlığı döneminde teşkilata ve vatandaşlara söz vermiş olduğu sözleri yerine getiriyor ve yazmış olduğu kitabının başlığı olan ‘Stratejik Derinliği’ daha rahat uyguluyordu.
Suriye’de yapılmakta olan Fatih Kalkanı operasyonunun hatasız gitmesi için üstün gayret sarf ediyor birinci bölümü olan Fırat Kalkanı bölümünü yakından takip ediyordu. Danışmanlarının yönlendirmesi ile Reis ölürse yerine siz geçersiniz fikrinden de uzaklaşmış oluyordu. Gerek parti teşkilatlarının içinde gerek vatandaşlar nezdinde gündem bulan Reisten sonraki isim kim olur tartışmasını böylece rafa kaldırılmış oluyordu.
Devletin hocaya yüklediği ve kimsenin bilmediği yeni misyonda sessiz sedasız devam eden bu akademisyen belki de gelecekte yine ve yeniden Bay Başkan olacaktı. Korumalarının etten duvarla çevirdiği hoca göz önünden alınmış daha faydalı olacağı yeni pozisyonuna konuşlandırılmıştı.
Toplantıya başkanlık eden HOCA konuşmaya başladı.
Kıyamete on iki kilometre uzaktayız. Politik ayağı tamam olan bu harekât ABD UNSURLARI hariç herkes tarafından kabul görmekte. Çuvala cevap asıl şimdi gerçekleşmekte.
Eğit donat sistemiyle yetiştirdiğimiz 4000 savaşçı MUSUL’a en yakın mesafeye konuşlandırıldı. MUSUL’da ki DAEŞ gibi düşman unsurlarını TÜRK topçularını