Gelin onun bunu sözüne bakmadan, kendimizi hesaba çekelim, olmaz mı? Çok şey kaybettik kendimizden, bilelim bunu, ve kaybettiklerimizin peşinden gitmekten, sevdiklerimizin peşinde gitmekten, iyiliğin ve hayrın peşinde gitmekten korkmayalım, utanmayalım... Hakkı ve gerçeği söylemekten "zalimlere zalim, iki yüzlülere iki yüzlüsünüz" demekten de, korkmayalım...
Ama kavga etmeyelim kimseyle, kimseye bağırma yalım, kimseye küfür etmeyelim, ve kimseyi aşağılamayalım, kimi efendilerin ahaliye yaptığı gibi...İnsanı sevmeyi, toprağı sevmeyi, dağları ağaçları kuşları "ve bütün canlıları sevmeyi" ibadet haline getirelim...
Sokaklarda ahı var kadınların, gözyaşı var, kurşun sesi, bıçak acımasızlığı kentlerin her yerinde... Ne dersiniz öyle değil mi, o zaman sormayalım mı, bu nasıl bir ülke, bu nasıl bir şehir, bu nasıl bir erkek olma hali diye... Birileri çok bağırdılar bu halka, birileri çok aşağıladı, birileri çok azarladı, başka birileri "sizin bazı şeylere aklınız ermez" dediler... Solcular ayrı, sağcılar ayrı aşağıladı bu halkı...
Kimisi bizim partimizden olmalısınız dedi, kimisi bizim cemaatimiz den olmalısın dediler hep... Şimdilerde de, bize gelecek hayır diyeceksin diyorlar kimileri, kimileri bize geleceksin evet diyeceksin diyorlar, bizim yaptığımızı yap, dediğimizi tut diyorlar...
Evet, veya hayırcı olmak bir mezhebe dahil olmak gibi şimdilerde...Hep onların dediğini dinleyelim istiyorlar, onların peşinden gidelim istiyorlar, onları alkışlayalım istiyorlar...Onlar derken, taraflardan birini öne çıkarmıyorum,bu düğme böyle dikilir demiyorum kimseye...Bırakalım herkes kendi nasıl isterse öyle diksin düğmesini, neden olmasın?
Bakın kimseyi, ne evete, ne hayıra çağırıyorum...Sen kendi aklını kullan, sen kendi düşüncene kendi aklına kendi gönlüne saygılı ol... Karar verirken vicdanını merhametini elden bırakma...Ve yaptığın tercihe "Allah'ın ne diyeceğini" aklında tut... Onun onaylamayacağı bir tercih senin bir gün canını acıtır unutma...
Unutma bu sistem, ve sistemin sahipleri hep yalan söylediler bize... Sonra efendi diye, önder diye başkan diye, ağabey diye kutsadığımız adamlar yalan söylediler... Kandırdılar bizi, sen kanmadın san...
Unutma, bir Peygamberdir ilk giden sevdiğinin peşinden giden, sevdiklerimizin peşinden gidelim, yanında duralım, sevdiğimizi söyleyelim sevdiklerimize... Bize üç yüz sene diye aktarılır, ama gerçek kaç yüz sene gitmiştir Adem Havva'nın peşinden kim bilir... Biz neden vazgeçelim sevdiklerimizden, neden peşlerinden gitmeyelim?
Gitmekten korkmayalım arkasından sevgilimiz giderse... Bizi bırakıp giden kutsallarımızı "geri çağırmak için" peşinden gitmekten çekinmeyelim... İnsan yanlarımızı eksilttik, gidip geri çağıralım... İyi yanlarımız bırakıp gitti bizi, gelin onları geri çağıralım... Annelerimizi babalarımızı geri çağıralım, evlerimize çağıralım, kulluğumuzu geri çağıralım...
Sokaklara çık, yağmurda ıslan, sevin aştan söz et... Bir şiir oku sevdiğin birine... Dua et, Allah'ım elimden tut de... Ama kendini hesaba çekmeyi ihmal etme... Yenile kendini.. Kalbini ve düşüncelerini yenile... Bu ülkeyi bu dağları denizleri sev... Ama af etme karanlıkları başımıza bela edenleri...
Sağlık ve esenlik içinde kal...