Aziz olan Allah, yine aziz kitabında bize yüzlerce hatırlatma yapar Peygamberleri üstünden...Peygamberli üstünden söyler bize söylediklerini en çok...Musa Peygamber üstünden İsa Peygamber üstünden İbrahim ve başka Peygamberleri üstünden anlatır Allah bize, bazı anlatacaklarını...
Onlarca başka başka misaller verir, örnekler gösterir..."Davud'u hatırla....Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları, ve toplanıp gelen kuşları Davud'un emrine verdik...Ve onların her biri, yani Davut, yani dağlar, yani kuşlar Allah'a yönelmişlerdi, hep birlikte Allah'ı zikir ediyorlardı...Sabah akşam adımızı saygıyla anıyorlardı buyurur Sad suresi 18-19 ayetinde....
Uzun etmeden neyi öğreneceğiz yeniden? Dağların da kuşların da ve başka varlıkların da "aynı insanlar gibi, aynı Peygamberler gibi, aynı melekler gibi" Aziz olan Allah'ı tesbih ettiklerini, zikir ettiklerini öğrenmiş olacağız, veya bir kere daha hatırlamış olacağız...
O zaman yönümüzü dağlara döndüğümüz zaman, yalnız ağaçları taşları kurumuş yaprakları değil, Allah'ı tesbih eden zikir eden varlıklar göreceğiz...Akan ırmakların derelerin çayların "bunlarında kıyısında" kıyama durur gibi duran ağaçların Aziz Allah'ı andıklarını, zikir ettiklerini her saniye Allah'ı bize hatırlattıklarını görmüş olacağız, görmüş olmamız gerekir....
İşte böyle gözlere sahip olmak için, iç dünyamızın, yani kalbimizin, yani gönlümüzün, düşüncemizin "aklımızda biriktirdiğimiz ne varsa" temiz olması, beyaz olması kitabi olması insani ve İslami olması gerekmektedir...
Yukarıdaki ayete ilaveten başka bir ayetinde "Andolsun Davud'a tarafımızdan bir lütuf verdik" ve dedik ki; Ey dağlar! Ona eşlik edip Onunla birlikte Allah zikir edin.....Ey kuşlar siz de öyle yapın dedik, diyor (Sebe suresi ayet 10-11 de)
Dağlar kardeşim, dağlar, sonra kuşlar ağaçlar ağaçların yaprakları, dereler taşlar, aslında her saniye Aziz Allah'ı tesbih ve zikir etmektedirler....Bunu bizzat Aziz Allah'ın kendisi söylüyor.....
Ama biz, ama insan...İnsan o gönlü o gözü o kulağı kaybetti, ve artık duyamaz oldu kainatta her varlığın Allah'ı nasıl zikir ettiğini...Kendi de unuttu zikri ve Allah'ı anmayı hatırlamayı....
Çoğu zaman Allah yokmuş gibi davranır oldu insan...Allah'ı sıkıntılı ve acılı günlerinde zor zamanlarında hatırlar oldu....Yani fazla iki yüzlü fazla bencil fazla unutkan oldu...
İşte bu aciz kardeşiniz "çoğu zaman yazılarında" dağlardan, kuşlardan söz eder...Sıkılırsan yönünü dağlara dön der, ve çoğu zaman kuşlara yem atmaktan söz eder...Evet insan unutan olmamalı iyilik yapanı, iyilik zamanlarını, ve kimlere iyilik yapılması gerektiğini...Hiç bir şey yapamazsa bir kaç kuşa yem atmayı bilmeli...
Ve bunu yapmalı...Yapmalı ki, kalbine yüreğine içine merhamet duygusu dolsun, insan yanları ayağa kalksın...Ve aziz İslamın emirlerini hatırlasın...
Yeni insan dağları perişan etti, kuşların konacağı dalları yok etti, ve şehirleri birer beton yığını haline getirdi...Arzularına isteklerine çok yenildi günümüz insanı...Ölümle karşılaşmayacak gibi hareket eder oldu....
Bakın Aziz Ramazan geliyor...Yeniden yüzümüzü Aziz Allah'a dönelim...Yüzümüzü dağlara dönelim, ve görmeye çalışalım Aziz Allah'ı nasıl andıklarını, nasıl zikir ettiklerini...Allah dostlarına kulak verelim,onlardan istifade edelim...Kendimizi kalbimizi düşüncelerimizi yenilemenin çaresini bulmaya çalışalım...
Haydi hoşça kalın...Selametle kalın...Bir birimize çok dua edelim...