Ölüm diye bir gerçek var ve kimse bu gerçekten kaçamıyor, kaçmanın bir yolu bulunur da, demedi kimse... Bundandır ki güzel kardeşim, ölmeden önce iyi şeyler yapmalı insan, iyi işler yapmalı, nasıl yapabilecekse... Dünya denilen bu uzun meydan, en çok yalancılara zalimlere yarayan oldu, en çok onların işine yaradı, onların yanında oldu... Bu böyle diye, üzülme sen, sen merhametli olmayı seç...
Doğru onlar zalim olmaya, yalancı olmaya, merhametsiz olmaya devam ettiler... Devam ettiler adaletsiz ve haksız işler yapmaya, bu kentler "yalnız bizim olmalı" demeye devam ettiler... Evler tarlalar hep kendilerinin olsun istediler nedense... Ama ölüm onları da bulacak, ama onlarda ölecekler ve hesap günü söyleyecek sözü olmayacak çoğunun...
Çünkü onlar burada sözü tükettiler, söze saygı duymadılar, sözü kıymetli kılmadılar... Dinlemediler kutsal metinlerin ne dediğini ve kulak vermediler aziz Peygamberlerin sözlerine... Çoğu unuttu, unutmak işlerine geldi aziz elçi Muhammed Mustafa'nın (sav) söylediklerini... Onun bir rahmet Peygamberi olduğunu, gözlerinde hüzün taşıdığını...
O elçiler, onların her biri Allah'ın buyruğu olan ayetleri taşımışlardı bize ve hep örnek olmuşlardı yaşadıkları çağda insanlara... Onlar gibi yemişler, onlar gibi giyinmişler, onların oturduğu evlere benzer evlerde oturmuşlardı... Ama insan kendine zulüm etmeyi, kendini kandırmayı seçti... İnsan dünyaya yenik düşmeyi bir kazanç sandı... İnsan kendine yeni efendiler seçmeyi tercih etti sanki...
Ondan der ondan tekrar ederim, ölmeden iyilik yapmalı insan... İyi işleri, iyi davranışları iyi eylemleri olmalı... Hiç bir şeye gücü yetmezse "bir yoksula" bir ekmek almalı, bir yetim çocuğa bir çorap... Bunları da yapamazsa kuşlara yem atmalı, bir fidan sulamalı veya yolda bulunan bir taşı alıp kenara bırakmalı... İnsan olmak kolay, insan kalmak isterse insan...
Bu kavga günlerinde, kendimize yeni bir yol seçelim, ama bu yol insanı Allah'a götürsün, bu yol insana iyilikler yaptırsın... Bu yolda sevgi ve aşk olsun, gülen yüz ve yardım eden el olsun... Bırakın hangi parti iktidar olacaksa olsun. Siz kendi vicdanınıza kendi kalbinize dönün ve iyi şeyler koyun oraya... Aydınlık sözler biriktirin, merhametli yanlarınızı çoğaltın...
Korkmayın tutun düşenin elinden, sen onun elinden tutarsan Allah da senin elinden, bizim elimizden tutacaktır... Eğer zalimler ve yalancılar "bunun böyle olduğuna inansalar idi" başka insanlara bu kadar zulüm etmezlerdi ve öyle kolayca yalan söylemezlerdi... Gelin zalimlerin yanında olmaktan, onları sevmekten uzak olalım...
Der ki, aziz elçi Muhammed Mustafa (sav) "bir Mümin asla yalan söylemez" ne yapacağız şimdi? Yalan söylemeyen kaç kişi var çevremizde veya kendimiz ne kadar yalansız yapabiliyoruz? İyilik yapmayı seçenlerden olmayı seçersek, yalanlardan yalancılardan uzak oluruz...
İşte sırf bunları konuşalım diye, bunlar üstüne düşünelim diye "siyasetten uzak yazılar" yazmaya çalışıyorum birbirimizi daha iyi anlarız diye, böyle sözler ediyorum... Ama aldırma sen, sen iyilerden ol, iyilerden iyilik yapanlardan olalım biz... Sevgiyi ve kardeşliği büyütenlerden... Ekmeğini ve umudunu paylaşanlardan işte...
Haydi, bugün bu sözler ile bitirelim diyeceklerimizi...
Hoşça kal... Selamet içinde kal... Çok dua edelim bir birimize...