Onun için, yani sen bana karışma dediğin için, sen, “ben ne yaparsam yaparım” dediğin için, ve yalanlarını doğru diye bu ümmetin gençlerine sunduğun için, ben şimdi, en gür sesimle, en korkusuz yanımla sana diyorum ki; “Bak arkadaş bu kadar öfkelenmene, bu kadar efelenmene, ve bu kadar kızmana hiç gerek yok” Zira bu dünya yalnız senin değil, ve yalnız senin değil bu şehirler, ve bu sokaklar, yalnız senin değil bu caddeler. Kirletmede sınır tanımadığın, ve utanmada işgal ettiğin bu denizler senin hiç değil. Sen bunları yaparken, sadece utanmazlığını, merhametsizliğini, ve kendi rezilliğini sergiliyorsun. Yoksa bu kent, ne kadar seninse, bu deniz ne kadar senin hakkınsa ve camiler ne kadar seninse, ne kadar seninse bu sokaklar, hani şu köşe başında simit satan Ahmet var ya, ve öteki köşede kasala, kasala, ayakkabını boyattığın, ayağı çıplak, gömleği yırtık Hüseyin var ya. İşte sen ne kadar hak sahibi isen bu şehirden, ve ne kadar söz sahibi isen, onlar da, en az senin kadar hak ve söz sahibi.
Onun için hiç, kusura bakma. Böyle istediğin gibi, bağırıp çağıramazsın, bu sokaklarda, ve gönlünce kirletemezsin caddeleri, ve keyfince işgal edip, yalnız kendinin sanarak kullanamazsın böyle hoyratça bu denizleri. Beni anlıyor musun beyaz adam? Yoksa sen de başka yoldaşlarının yaptığı gibi “güç bende, ve bu muhacirler istediği kadar söylenip dursunlar, ben yinede bildiğimi okurum” mu diyorsun.
Sen ne kadar bildiğini okursan oku, bir gün düzeni değişecek bütün dünyanın, düzeni değişecek şehirlerin, ve alt üst olacak zalimlerin sistemleri, ve iyi günler geri geldi diye bayramlık elbiselerini giyecek yaşlı kadınlar, ve sevinecek çocuklar.
Eğer sen, ve senin gibi başka nefis tutkunları biraz kulak verselerdi Rabbimizin bize gönderdiği Aziz kitaba, ve hep birlikte tam okuyup, ve anlayabilseydik, görecektik o zaman yer yüzünde gururla yürümenin, bu dünya da yaşama hakkı yalnız bazı seçilmiş, ve seçkinlerin olmadığını. Görecek ve bilecektik Amerika’ının süper güç olmadığını. Ve bilecek anlayacaktık güç sahibinin yalnız ALLAH olduğunu.
Kim bilir aslında seninde hiçbir kabahatin yok. Sana bu dünyayı sevdirenler, seni bu dünyaya ölmeyecek gibi hazırlayanlar, senin manevi yanını hiç düşünmediler ,ve sana iyilik yapacağız derlerken kötülük yaptılar.
Onun için sen benim böyle yazıp, söyleyip durduklarıma çok gönül koymadan, gel yanıma otur, tut ellerimden, ve bak gözlerimin derinliklerine. Seninle yeniden, yürekten, kitabın istediği gibi, Rabbimizin razı olduğu gibi yeniden kardeş olalım. Sanma ki, ben sana kendimin Yusuf olduğumu söylüyorum. Yok öyle bir şey, ve aslında bende senin kadar yanlışlar içindeyim bu dünya da, ve gömleklerim hem arkadan, hem önden yırtık.
Haydi gel, yeni bir dünya düzeni için, insanlık için, çocuklar yeniden gülüp mutlu olsun diye, ve Allah’ın kitabına uygun bir hayatımız olsun diye, evlerimiz bir kıble ev olsun diye, gel birlikte, ve kardeşçe el,ele baş kaldıralım bütün kötülüklere, ve olumsuzluklara. VARMISIN?