Elimden gelseydi çocuklar, ve zalimler bu kadar söz ve güç sahibi olmasalardı yeryüzünde. Zalimler çocuklar "zalimler bu kadar vicdansız olmasalardı mesela, ve insanın ve sizin çocuklar "sizin ölümünüze bu kadar seyirci kalmasalardı "kim bilir" şimdi başka bir dille yazar, başka bir dille konuşurdum sizinle. Kim bilir ne güzel masallar anlatırdım size içinde kuşlar olan. Aydınlık düşler olan. Ama ne edelim çocuklar hala zalimler söz sahibi yeryüzünde.
Ve Müslümanlar çocuklar "bizim Müslümanlar" kendilerini kandırmaktan başka bir şey yapmıyorlar. En büyük sevdaları “daha fazla” dünyalık edinmek. En sevdikleri şey "namaz arasında" bile telefonla konuşmak. Yani çocuklar şimdi kimsenin "çok umurunda değil" sizlerin öldürülmeniz kafirler tarafından. Kimsenin çok canı acımıyor insanların bir kısmının sefalet ve yoksulluk içinde yaşamaları.
Neyse çocuklar...
---
Evet şimdi çocuklar.
Hani bu soytarı zamanlarda..
Yarısı merhametsiz adamların elinde bir dünya.
Hani siz gecenin ortasında bir yerde aç yatarken mesela.
Kimi adamların "en çok" din konuştukları.
Peygamber sözü naklettikleri bir birine/ne bileyim işte
Kimi çocukların gecenin kıyısında "bir denizin ortasında" hani.
En lüks arabalarıyla geziyor bazı Müslümanlar.
En ihtişamlı evlerde “bir yarısı” sevişmekte kadınlarıyla.
Ah çocuklar.
Bilseniz neler söylemek istiyorum.
Alın işte "en karanlık" gecenin kıyısında şehirler.
Ve kadınlarımız çocuklar "kadınlarımız" ölüme en yakın şimdi. Kadınlarımız karanlığın ortasında.
Kadınlar ki "annelerimiz" canlarımız kadınlarımız.
En kutsal yemeği sunanlar bize.
En kutsal meyve ile besleyen bizi.
Umutları kirlenmiş.
Yarınları azalmış, ve sevdaları koparılmış.
Ve bazı kaygısız adamlar çocuklar.
Kaygısız ve merhametsiz, elleri zalim, gönülleri zalim.
Ne tanrıya inanıyorlar şimdi ki zamanda,ne kitaba.
Ama hep kitaptan söz ederler nedense.
Hep paradan ve servetten.
---
Nasıl yazayım çocuklar?
Hangi dille anlatayım acılarımı size?
Anlayın "ne yapsak" anlamıyor zalimler.
Ve biz çocuklar "biz" ölüme mahcup adamlarıyız yeryüzünün.
Ölüm de bize çocuklar.
Ölüm dost bize.
Ve bu zamanlarda "ne yapsak" güneş değmiyor gözlerimize.
Varsın konuşanlar konuşsun.
İmanı yok sokakların.
Sokaklar fahişe.
Sokaklar çok acımasız.
Sokaklar aç insanlar ile dolu/varsın görmek istemesinler.
---
İşte böyle acımasız zamanlarda.
Kuşlar için çocuklar.
(taze bir dul orta doğu)
Bütün zalimlerin sahip olmak istediği.
Orta doğu için işte.
Ne diyeyim, nasıl diyeyim?
Çok yarım kaldık çocuklar.
Çok az kaldık.
İşte bundandır.
Umutlarımız ayağa kalksın diye bel ki.
Bu alçak savaşlar bitsin diye.
Ve hatırlasın diye insanlık.
Hani sırtında hasır izi taşıyan Peygamberi.
Size çocuklar/size
Gecenin en karanlık vaktinde/anlayın.
Yeni şiirler yazmak istiyorum.
Yeni sözler etmek istiyorum size.
Aydınlık şiirler.
Daha ne diyeyim size?
Hepinizin ayaklarının altını öpüyorum çocuklar.