Diyorum ki "insan" insan önce kendine bir baksa. Zira çağımızda insan "ve özellikle bizim Müslümanlar" önce bir kendilerine baksalar. Mesela ben yazarken, başkalarına bir söz ederken "bir kendime baksam" kendi halime, kendi günahlarımın çokluğuna bir baksam. Göreceğiz ki "başkalarında gördüğümüz hatalar, başkalarında gördüğümüz eksikler, başkalarının üstünde gördüğümüz günahlar bizim üstümüzde var. Demeye çalışıyorum ki "insan" önce kendini terbiye etse, önce kendi eksiklerine bir baksa, ve önce kendi "gömleklerindeki" çamuru ve kiri temizlese. Oysa şimdi "çağımızda insanın bir gözü kördür" sanki. Evet çağımızda insanın bir gözü kör. Böyle dedim diye öfkelenmeyin bana. Zira çağımızda hemen, hemen herkes "kendi görmek istediğini" görüyor. Kendi işine geleni görüyor. Hep başkalarının günahını görüyor. Başkalarının ayıbını görüyor, ama kendine dönüp bakmak istemiyor. Başkalarının cahilliğini, yanlış işlerini,ve yenilmişliklerini görüyor. Nedense görmüyor kendi üstündeki yırtıkları. Kendi günahlarını görmüyor. Ve gömleğinin kirini görmüyor. Oysa çok kirli şimdilerde gömleklerimiz. Gömleklerimiz hep önden yırtık. Ve hiç birimiz Yusuf değiliz. İnsan kendinin "ne kadar" adaletsiz davrandığını görmüyor. En yakınlarına "ne kadar" adaletsiz, ve selamsız davrandığını görmüyor. Ayaklarının "ne kadar" çamur içinde olduğunu da. Ne kadar yalan söylediğini. Çağımızda insan "en çok" kendine yalan söylüyor. Sanki kimsenin umurunda değil hak hukuk. Doğru sözlü olmak "bir erdem değil" artık Ve sen insan kardeşim. Sen Müslüman kardeşim, sen! Sen ey talip. Sen "çok yalan söyledin" kendine bile. Yokla kalbini. Vicdanını yokla. Yapıp ettiklerini bir gözden geçir hele. Göreceksin ne çok yalan söylediğini. Göreceksin kendini bile çok kandırdığını. Son söz. Biz çok azaldık ey talip. Biz çok küçüldük. Ve biz "çok yenildik" çağın günahlarına. Dünyaya çok yenildik Gel bir kere daha "kendimizi gözden geçirelim" derim.