Varsın birileri “benim çok gürültü ettiğimi söyleye dursun” hatta söyleye dursunlar “yeni dünyanın” nimetlerinin ne çok güzel olduğunu. Zeytin ağaçlarına, kanadından vurulmuş kuşlara “yemin olsun kimseye bir şey dediğimiz yok” aslında. Rahatını kaçırdıklarımız varsa özür dileriz “canımızın çok acımasındandır” bunca yüksek sesle çığlık atışımız.
Bilinsin isterim “kimsenin durduğu yerde, oturduğu makamda, yaşadığı evde, bindiği arabada” gözümüz de yok. Bu adam “iyi şeyler yazıyor” demeleri de “bizi çok sevindirmiyor” kimi kardeşlerimizin.
Bu intizamsız şehirler, bu kirlenmiş sokaklar, bu banka düzeni, faiz düzeni “biraz da bizim eserimiz” deyip te kimseyi incitmek istemiyorum bu günlerde.
Yeterince kavgamız var. Ne çok kavgalıyız bir birimize “inkar etmenin” bir manası mı var?
Ne çok savaşımız var? Neden niçin yapıldığı çok belli değil “bakmayın birilerinin” hep bir şeyler söylediğine. Ölüyoruz bir yerlerde. Öldürüyorlar, çok öldürüyorlar, durmadan öldürüyorlar kafirler ümmetin çocuklarını. Hem de gözümüzün içine baka- baka- hem de “biz sizin dostlarınız” diye- diye.
Hepimiz Amerikalıyız şimdi. Oysa Amerika eli kanlı “büyük bir katil” yeryüzünde. Yeryüzünün neresinde bir öldürme varsa “kim öldürüyor olursa olsun” içinde Amerika vardır.
Ne çok oyuna geliyoruz ey insan! Ne çok yanıltıyorlar bizleri birileri. Yazık bize, vah bize. Evet, kimseye bir şey demiyorum. Hatta “böyle insanlık, böyle Müslümanlık da olmaz” demiyorum. Sadece kandırıldığımızı söylemeye çalışıyorum. Birilerinin “bizi çok kandırdığını” anlatmaya çalışıyorum. Hatta “kendimizin bile yine kendimizi” kandırdığımızı demeye çalışıyorum.
Dünyanın “bu kadar oyuna değmediğini, bu kadar yalana kandırmaya, kandırılmaya” değmediğini hatırlatmaya çalışıyorum. Bir matah olmadığını, kimseye yar olmayacağını, kimseye baki kalmayacağını. Her yanımızın savaşlarla dolu olduğunu, ölümlerle dolu olduğunu.
Ümmetin “yani iki milyar Müslüman’ın” yarısını aç olduğu, sürgün yediği, sefalet içinde yaşadığı bir dünya da “kimi adamların, kimi keyfi yerinde kişilerin, bazı hacı amcaların” en rahat halleriyle “hacım kandilin mübarek olsun” demenin bize çok faydası olamayacağını söylemeye çalışıyoruz “kimilerinin” çok kızacağını bile- bile.
Neyse kandiliniz mübarek olsun. Allah bizi “sorumluluk” duygusu taşıyanlardan, ümmetin sıkıntılarını “kendine sıkıntı edinenlerden” kılsın. Ve zalimlere karşı çıkanlardan. Haksızlığa direnenlerden Allah yolunda verenlerden “yani ihtiyaç sahiplerini” hatırlayanlardan kılsın.