Ama bilinmeli ki, eğer biz, O Aziz Peygamberi (SAV) aramızda, yanımızda bilir, ve öyle amel edersek, bu beylerin çoğunun saltanatı sallanacaktır. Zira O aziz Peygamber (SAV) , hayatının hiç bir döneminde kendine ayrıcalık isteyen biri olmadı. Yani anlayacağımız bizim dışımızda biri gibi yaşamadı, bizim dışımızda biri gibi giyinmedi, bizim dışımızda biri gibi farklı evlerde oturmadı, bizim dışımızda biri gibi farklı yataklarda yatmadı. Yanlış mı, söylüyorum?
Yani o dün, nasıl aramızda Peygamber Muhammet (SAV) olarak, İnsan Muhammet olarak yaşıyorsa, bugün de yaşıyor. Yeter ki biz, onun aramızda yaşıyor olduğunu fark edelim. Ama hep yazıp, söylediğim gibi, şimdiler de kapitalizm dinine giren, vatan evlatları, böyle bir Peygamber ile aynı dünya da yaşamak isterler mi? Bu çok zor. Kimse adına konuşup, fikir yürütecek, başkalarını n vebalini günahını alacak değilim. Ama Anadolu insanın deyimi ile görünen köy kılavuz istemez. Fakat ben yine de, susayım bu konuda. Yoksa meydan muharebesi çıkar, ve ben çok arada kalırım, bel ki de kaybederim, zira güç sahibi onlar. Sen ne dersin, beni okuyan genç okuyucum?
Onun için diyorum ki, daha önümüzde çok uzun yıllar, belki asırlar var. Ve bir gün Kalem uygarlığı kurulmadan, savaşlara hayır deyip ortadan kaldırmadan, evlerimizi eşyadan daha çok kitapla doldurulmadan, ve Kur’an yer yüzünde her evin içinde okunmadan, ve kokusu sokaklara yansımadan, kıyamet kopmayacaktır. Onun için yazanlar, sadece Ayet’e muhatap olarak yazdıkları zaman, ve kulak verdikleri zaman Allah’ın yeminine “ Nun. Kaleme, ve kalem tutanların yazdıklarına andolsun ki, Rasulüm sen, Rabbinin nimeti sayesinde mecnun değilsin. Şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükafat vardır” Kalem suresi 1.2. 3.
Evet daha kalemin, ve kalem tutanların uygarlığı, kitap uygarlığı, ve Kur’anın yer yüzünde hakim olma, ve her evde okunma, ve yaşanma uygarlığı gelmedi. Ve ben şimdi, biraz kafayı sıyırmış olarak, o kıyamet bekleyen, ve Peygamberi bir hayatı yaşamın dışına atan, ve kendilerince yeni düzenler geliştiren o beyaz adamlara, ve onların sözcülerine diyorum ki, “Biraz geri durun, bakın görün, Aziz Peygamber aramızda bize bakıyor, bizi dinliyor, bizde onu dinlemek istiyoruz, lütfen gölge etmeyin”
Biz sizin gibi modern bir toplum olma sevdasında, kavgasında değiliz. Biz Peygamberi bir toplum olmak, onun söylediği kardeşliği tesis etmek, ve onun önerileri doğrusunda yaşamak istiyoruz. Sizin savunduğunuz bu düzenin, bu kirli sistemin, bu kapitalizmin gözünde bizim, ve insanların hiçbir değeri yok. Ve biz insanları, insanlığı, ve kendimizi, Müslümanları, ve inançlarımızı değerli kılmak istiyoruz. Sizin bu kirli, bu zalim, bu kaypak, düzeninizin insanlara, ve insanlığa vereceği hiçbir şeyde yoktur.
-BUNLARI SÖYLEMEYE, VE SİZİ RAHATSIZ ETMEYE GELDİM. DUYANA SADECE BİR FISILTI SÖZLERİM.