Neden derler, niçin derler, insana bu kötülüğü niçin yaparlar ki? İleriye derler, ileriye hep ileriye yürüyeceksin derler kimileri... Başkalarına akıl vermeye çalıştıklarını sananlar, çocuklarına yol göstermeye çalıştıklarını sananlar, ahaliye öncülük ettiğini sananlar, sonra kendilerini yetkili ve etkili olduğunu sananlar, hep ileriye yürümekten söz ederler...
İleriye yürüyeyim derken, başkalarından önde görüneyim derken, farklı olduğumu görsünler derken "başkalarını, başkalarına ait şeyleri yıkıp döküyor san, kırıyor san, başkalarına zarar verip canını acıtıyor gönlünü ve kalbini kırıyor san" unutma bu bir ileriye gitmek değildir... Bu bir kazanç ve zafer de değildir... Başkalarını yok sayarak, başkalarına zarar vererek, başkalarını ezerek, hakkını yiyerek, omuzlarına basarak yürünen yolun sonu ancak cehenneme çıkar... Karanlığa ve zulme, göz yaşına çıkar...
İnsanın bütün güzel yanlarını alıp götürür, gözlerindeki ışığı, kalbindeki merhamet duygusunu alıp götürür, kapkaranlık bir kişi olursun da, farkında olmazsın öyle olduğunun...Çünkü Allah basiret duygusunu da alır o kişiden...O kendini bir Tanrı sanmaya başlar, ister ki, başkaları ona hep saygı göstersin, kendini kutsasın...
Böyle olan insanlar çok vardır şimdi kentlerin mamur mahallelerinde...Daha çok servet biriktirirler, daha çok dünya sevgisi vardır yüreklerinde, ve yalnızca cenazeleri kalabalıktır böyle kişilerin... Sonra önce kendi çocukları, kendi yakınları, kendi dostları unutur onları...Sonra evleri, arabaları, banka müdürleri unuturlar, çünkü ilişkilerinin içinde Allah rızası yoktur böyle kişilerin...
Yanlış mı, dedim?
Sen aziz insan sen, tamam ileriye yürü, her gün bir adım, bir kaç adım daha öteye gitmenin bir çaresine bak...Ama ileriye yürürken kendine kendi içine, kendi yüreğine kendi kalbine, kendi inançlarına ve Allah'a doğru da yürümeyi asla unutma...
Yani hem ileriye doğru, hem kendine doğru yürü yürürken...Hatta önce kendi içinde çık yolculuğa....Kendi içini seyret önce, kendi kalbinde taşıdıklarını gözden geçir.... Kendi içini aydınlık kıl önce... Çünkü kendi içine yolculuk yapmayı beceremeyenler "başkalarını" hep yakıp yıkmışlardır yürürken... Önde olayım derken, başkalarının hakkını gasp etmiştir bir çoğu...
Allah'ı unutarak yürümüşlerdir çoğu kez...Kitabın ne dediğini umursamamışlar dır, Peygamberlerin ne söylediğini de... Önce kendi içindeki insanlık ışığını,iman ışığını, doğruluk ışığını çoğaltmalı insan... Önce kendine demeli, diyeceklerini, kendine öğretmeli helal kazancın önemli oluşunu...
Kendini aydınlatacak ışık sahibi değilsen "başkalarına ışıktan söz etmek" terbiye eksikliğidir... Başkalarına zarar vererek yürümek, ileriye gitmek, başkalarını ezerek bir yerlere varmaya çalışmak zalimlerin işidir...Biz zalimlerden olmayalım, varsın gerilerde kalalım, ama insan olalım... İnsana, insanlığa sahip çıkmak asıl işimiz, bunu unutmayalım...
Yolda kalmışlara, düşüp kalmışlara, mazlumlara yetimlere, kimsesizlere, evsizlere barınaksız kalmışlara sahip çıkmak, ve öyle kalmak, öyle durmak "daha hayırlıdır, daha insancadır" başkalarını ezerek, başkalarının hakkını gasp ederek yürümekten, ileriye gitmekten...Ne dersin...Hangi seçimi yapalım...