Varsın alçaklar ne delerse desinler, ve nasıl çırpınırlarsa çırpınsınlar “canları çıksın” isterse kahrolsunlar “bizim için bu ülke” bu yurt “insanlığın” son yurdu, ve ümmetin son barınağı “gidecek” son evi ümmetin. Öylesine iş olsun diye denmedi bu sözler “bir bak çevrene, sağına soluna bir bak, “bak, iyi bak” ümmetin savrulmuş vurgun yemiş çocuklarına yeryüzünde, hele orta doğunun her yerinde “göreceksin, ve bileceksin” bu ülke insanlığın son yurdu, ve yeryüzünde. Zulme uğramış evinden yurdundan edilmiş ümmetin son barınağı, ve sığındığı son ev. Son barınak sığındığı üşümüş olsa bile. Bizler aziz insan! Bizler bu ülkede yaşayanlar olarak, bu ülkenin vatandaşları olarak “hepimiz” zor zamanlardan geçiyoruz şimdilerde. Ülkemiz zor zamanlardan geçiyor gördüğümüz gibi bazı alçaklar yüzünden. Yeryüzünün bütün zalimleri, bütün alçakları, bütün Firavunları, bütün Nemrutları “ne kadar emperyalist devlet varsa batıda doğuda, ne kadar faşist varsa dünyanın bir yerlerinde” ne kadar karanlık örgüt varsa “yine bir yerlerinde yeryüzünün” ne kadar din düşmanı varsa, kitap düşmanı varsa, Peygamber düşmanı varsa” işte bunlar içimizde bulunan hainlerle, zalimlerle vatan hainleriyle, Feto delisinin uşaklarıyla, kimi satılmış adamlara “iş birliği yaparak” el- ele vererek gönül birliği yaparak, güç birliği yaparak, bütün pis oyunlarını tezgahlayarak “bu ülkenin canını acıtmak istiyorlar” başını belaya sokmak istiyorlar ülkenin. Gördüğümüz gibi “veya Ankara da olduğu gibi” yangın yerine çevirmek istiyorlar, yakıp yıkmak istiyorlar, talan etmek istiyorlar, ülke insanını korkutmak istiyorlar. Ve güçleri yetse “acımdan kimseye” herkesi yok etmek istiyorlar. Zira bu alçakların, bu zalimlerin, bu insan tacirlerinin, bu silah silah baronlarının, bu karanlık adamların, bu kiralık katillerin, bu merhametsizlerin, tanrı tanımazların “bütün hedefi” bu ülkeyi kan gölüne çevirmek, ülkeyi yaşanmaz hale getirmek, ülkenin başını belaya sokmak, ve canından bezdirmek ülke ahalisini. Dolayısıyla ülke insanın huzursuz etmek, Şehirleri huzursuz etmek, sokakları yaşanmaz kılmak,ülke insanının canını sıkmak. Akıllarınca insanlarımızı kendi ülkesine, kendi idarecilerine karşı kışkırtmak bütün hedefleri. Biz çok farkında olmasak da “bu gün” bu hain ittifak olanca güçleriyle çalışmaktalar. Bütün kirli oyunları tezgahlayıp durmaktalar “kendi pis emellerine” ulaşabilmek için. Neden mi? Zira kardeşim. Bu ülke var ya, bu bizim ülkemiz yani Anadolu toprakları “yeryüzünde darda kalan insanların son sığınağı” ve ümmetin son barınağı, ve sığındığı son ev ümmetin. Bu ülke yoksulların son durağı, yetimlerin son yurdu, kadınların son umudu. Sen neden “bütün çaresizlerin, sürgün yemişlerin,evleri yurtları talan edilenlerin” bu ülkeye gelip sığındığını sanıyorsun? Evet çaresizlerin son umudu bu ülke. Ve ümmetin vurgun yemiş çocuklarının son ve tek umudu. Ve İslam’ın “en sağlam” kalesi. Yani “en anlaşılır şekliyle dersek” ümmetin ikinci Medine’si bu ülke. Aslında Medine den bile öte bir yurt “bu ülke ümmetin” sürgün yemiş çocukları için. İşte bundandır alçakların bu ülkeyi yakıp yıkmak istemeleri. Bundandır bütün zalimlerin “Tayyip Erdoğan gitsin” demeleri. Tayyip Erdoğan istifa etsin demeleri. Bundandır “ne kadar karanlık devlet varsa, ne kadar karanlık kişi varsa” Tayyip Erdoğan’a düşman oluşu. O Tayyip Erdoğan’dır “yeryüzünün her yerinde zulme uğramış ümmetin sesi olan” O Tayyip Erdoğan’dır “ey ümmet yeter süründüğün, artık ayağa kalk” diyen. O Tayyip Erdoğan’dır “zalimlerin gözünün içine bakarak, ve onların ne diyeceğini umursamayarak” dünya beşten büyüktür diye sesini yükselten dünyaya. İşte bütün bundandır zalimlerin öfkesi bu ülke ye, ve Onun lideri Tayyip Erdoğan’a. Ama unutmayalım Allah zalimlerin hainlerin münafıkların müşriklerin “bütün hesaplarını” bozacaktır. Eğer biz adam gibi dik durursak durduğumuz yerde. İzzetimizi korursak Allah bize yardım edecektir. Bu gün bunu der bunu söylerim. Binler selam ederim insan kardeşlerim. Binler selam ederim ülkesini aziz bilen her yiğide.