Atalarımız neden söylemişler, niçin söylemişler, veya hangi sebepten. Hangi sebepten söylenmiş olursa olsun "asla doğru bir söz değil" söylenen. Demek ki, atalarımızdan miras aldığımız her şey doğrudur diye bir şey yok. Onlar da yanlışlar ile yaşamışlar bazı zamanlar, onlarda yanlış sözler etmişler hayata dair.
Ve söyledikleri bazı sözler doğru sözler değil, yaptıkları bazı işlerde doğru işlerde. Ama bizlerde fena etki yapmış onların kimi sözleri. İşte bu söz de "bu yanlış sözlerden biri" ama ahalinin ağzında sakız gibi dolanıp duruyor.
Hangi söz mü?
Domuzdan bir kıl koparmak. Hani deniyor ya, domuzdan bir kıl koparsan kardır, diye halk arasında. Domuz olan kim, bu böyle denirken neyi kast ediyorlar bu söz ile? Fena sözler bunlar, ve buna benzeyen başka sözler. Bilmek durumundayız "İslam ile örtüşmeyen her söz, her kelam, her cümle" bize ait bir söz olmamalı, bize ait bir cümle olmamalı "eğer o cümleyi, o sözü" İslam onaylamıyorsa.
Domuzun her şeyi haram kılınan bir ümmetiz biz, neden domuzdan kıl koparıyoruz ki? Kar ne demek, çıkar ne demek, menfaat ne demek? Ne demek bu söz, ve benzerleri? Haram, ve helal konusunda endişesi olanlar bu sözü diyebilirler mi? Diyebilirler mi, ölçüsü kitap olanlar, veya olduğunu söyleyenler?
Hesap günü diye bir günün varlığına inanalar bu sözü diyebilirler mi? Sahi bize ne oluyor ey insan kardeşlerim? Bu millete ne oluyor böyle, bu ümmet, neden bu hale düştü? Neden domuzdan bile bir kıl koparmanın hesabı yapılır oldu günümüzde? Neden haram ve helalin sınırlarını kendimiz belirle bir hale geldik? Neden unutanlardan olduk "Allah'ın koyduğu sınırların" varlığını?
Neden faize kendimizce kılıflar uydurur hale geldik? Yoksa ölümden ötesini unutanlar mı olduk? Öyle olduysak "bunun adı" nasıl iman etmek olur? Uzatmadan dersek... Bu gibi sözleri etmek, ve kendimizi bu sözlere alıştırmakla "dünyaya yenildiğimizi" gösteriyoruz aslında. Dünyaya yenik düştüğümüzü, ve dünyayı çok sevdiğimizi.
Mesela deniyor ki...B al tutan parmağını yalar. Yalayamaz kardeşim, bal kendine ait değilse yalayamaz. Nasıl yalar, bunun bir cevabı var mı İslam'a göre. Kitapta bunun yeri var mı. Muhammed Mustafa (SAV) böyle bir şeyin olabileceğini söylemiş mi?
O zaman biz, nasıl diyebiliyoruz bunları, bu deyimleri nasıl hoş karşılıyoruz Müslümanlar olarak sahi? Ama işte...İşte yeni dünya da "Müslüman olmak" böyle birşey galiba. Aklına nasıl eserse, gönlün nasıl kabul ederse öyle yaşa. Ama olmaz ki... Allah'ın çizdiği sınırların dışında yaşamanın adı, Müslümanlık olmaz ki.
Müslüman olmanın da, canına okuduk be kardeşim. Artık ne kitap düşüyor aklımıza, ne Peygamberin ne dediği. Birileri bizi kandırıp gidiyor, başka birileri de avutup gidiyor. Ondandır "domuzdan kıl koparanlar da, tuttuğu balı yalanlarda çok fazla çoğaldı aramızda. Haramı unutanlar da, helale boş verenlerde çok çoğaldılar, hem de her yerde, her kademede.
Devlet dairelerinde, kamu yönetiminde, okullarda, camilerde çok fazla var bunlardan. Hep demeye çalışıyoruz "bir kez daha diyelim" gelin kendimizi yenileyelim. İmanımızı kalbimizi yenileyelim. İnsan yanlarımızı yeniden inşa etmenin yollarını arayalım. Merhametimizi çoğaltmanın yollarını arayalım.
Gelin "eski yeni" bize ait olmayan sözleri, davranışları hayatımızdan çıkaralım. Sokaklarımızı, evlerimizi, düşüncelerimizi İslam yapalım gelin. Yoksa bu yalan dünya bizi selamete taşımayacak. Yolumuz Allah'a çıkmayacak yoksa.