Evet bizler, yeryüzünde yaşayan Müslümanlar, bu ülkede yaşayan Müslümanlar, yani ümmet (acı bir söz ama söyleyelim yine de) aslında biz onu dinlemedik. Dinler gibi yaptık, ama dinlemedik. Hala dinler gibi yapıyoruz sadece.
Bir dinleseydik keşke “keşke” can kulağımızla bir dinlesek “ve ne diyor” Bu Muhammed deseydik. Gerçek bu “biz onu” hep dinler gibi yaptık. Ve hayatımızın hiçbir yerine onun dediklerini koymak istemedik. Ama hep sever gibi tavırlar sergiledik “kendimizi” teselli etmek için
Ve şimdi “böyle perişan, böyle dağılmış, böyle talan olmuş, böyle savrulmuş oluşumuz bundandır.
Bakın biz onu “hiç dinlemedik” demiyorum, dinlemedik diyorum sadece. Zira gönlümüzü okşayan, kalbimize hoş gelen, işimize ve çıkarımıza uygun olan “bazı sözlerini” aldık koyduk bir yerlere, ve gerekli gördüğümüz zamanlar kulandık onları.
Neyse oralara girmeyelim. Oralara girersek üzeriz bir birimizi. Oralara girersek ne haltlar karıştırdığımız ortaya çıkar.
Bundan derim “bu oruç günlerinde” oralara girmeyelim en iyisi. Var olan yaralarımızı daha fazla çoğaltmayalım.
Kim O?
O Hazreti Muhammed. Allah’ın aziz elçisi O, bize Kuranı taşıyan, bize doğru yolu gösteren, hak yolu gösteren, bizi bir olan Allah’a çağıran Hazreti Muhammed.
Ve biz onu dinlemediğimiz “ama dinler gibi yaptığımız için” başımıza gelmedik sıkıntı kalmadı dünya da, başımıza gelmedik bela kalmadı, tutulmadığımız fırtına da.
Çok savrulduk, çok yenildik, çok kaybettik, çok günah işledik, çok yanlış işler yaptık.
Ne çok faiz hesapları yaptık, ne çok borsa oyunlarına verdik kendimizi.
Ne çok haram işler işledik “Hazreti Muhammedi” sevdiğimizi iddia ede-ede.
Aslında dinlemedik Onu, dinler gibi yaptık hepsi bu.
Eğer bir yola çıkarken, bir işe başlarken, birini arkadaş edinirken, birini severken “ya da evlenirken” evimize ekmek taşırken “bunların nasıl olması gerektiğini Ona danışsaydık, Onun ne dediğine kulak verseydik, tavsiyelerini dinleseydik” şimdi bu halde olmayacaktık bu şehirlerde. Şehirler kadar bizde bozulduk aslında.
Onu dinleseydik.
Böyle zarar içinde olmayacaktık.
Böyle yıkıntılar içinde kalmayacaktık