Söylene edelim gök yüzlüm?
Emir Ondandı.
İman ettik emir Ondandı. Nasıl etmezdik ki?
Sorumlusunuz demişti bize,bütün insanlar sorumlu
Kim "ben iman ettim" diyorsa sorumlu.
Sorumlusunuz yaşadığınız çağın karanlığından
Aç kalan insanlarından.
Yetim kalan çocuklardan.
Kimsesiz kalan kadınlardan.
Sorumlusunuz demişti gönderdiği bütün kutsal metinlerde.
En başta Ademle başlamıştı bu sözler/sorumlusunuz.
İbrahim sorumlusunuz dedi durmadan.
Musa sorumlusunuz dedi.
Ve Muhammed Mustafa (canlarımız feda olsun)
Ve binler kere salat ve selam olsun.
Hep sorumlusunuz diye sözler etti
Komşudan sorumlusunuz.
Evlenemeyen kızlardan.
Ekmeği, yiyeceği kimin yoksa/sorumlusunuz.
Sorumlusunuz yol arkadaşınızdan.
Çocuklarınızdan, ve kanadı kırılan kuşlardan
Ezdiğiniz karıncalarda sorumlusunuz dedi.
Evet "hep sorumlu olduğumuzu" söylediler.
Biz yorulduk/ama yorulmadı hiç bir Peygamber.
Onlar hiç yorulmadı,ekşitmediler yüzlerini.
Anlattılar ve sorumlusunuz dediler hep.
Ve gök yüzlüm!
Kim nasıl anladı bu sözleri bilmiyorum.
Aslında çok ta önemli değil nasıl anladıkları insanların.
Kentin müftüsü nasıl anladı onu da bilmem.
Hutbelerde nasıl anlatılır?
Nasıl yazılır kitaplara bilmem yemin olsun.
---
Ama benim kalbim gök yüzlüm!
kalbim fena ağrılar içinde işte...
---
Sorumlusunuz!
İnsanlığın yağmalanmasından.
Ve de şehirlerin.
Yazalım çekinmeden "kim ne derse desin"
Kadınların yağmalanmasından.
Çocukların yağmalanmasından.
Toprağın/suyun nehirlerin
Ve kitabın/kitabın yağmalanmasından.
Mekke-nin Medine'nin.
İstanbul'un mesela/ya da Antalya'nın.
Yozgat’ın Ankara'nın
Ve de Tarihin.
Sorumlusunuz.
Ekmeğinin yağmalanmasından mazlumların.
---
Neyse gök yüzlüm!
Başkalarını bilmem/ama.
Benim çok kalbim ağrıyor geceleri.
Kudüs düşüyor aklıma.
Mescidi Aksa düşüyor.
Yetimliği düşüyor ümmetin.
Sürgün yemiş adamları Suriye'nin.
Ölüme atlayan kadınları "ne bileyim işte"
Elimde değil.
Geceleri kurşun yemiş gibi acılar içindeyim
Yer gök "sorumlusunuz!" nidaları ile dolu.
Ve dağlar.
Ne dersin sahi?