Zaman zaman benzer yazılar yazdım..
Değişen pek bir şey göremediğim için, hatırlatma gereği duyuyorum..
Hiçkimse değişmese de..
“Hac yolundaki karınca” misali, ölene kadar yazmaya devam..
Gelin bugünü bir “milat” yapalım..
…
“EMPATİ” YAPAN YOK
Kırmızı ışıkta bekliyorsunuz..
Dünyanın bütün yükü üstünüze çökmüş gibisiniz..
Dalgın, duyguları dumura uğramış bir vaziyette yeşil ışığın yanmasını bekliyorsunuz..
Ve yeşil yanıyor..
Yanıyor, ama siz görmüyorsunuz..
Çünkü gözünüz ışıkta da olsa beyniniz onu delmiş ve çoooook uzak bir yerlere gitmiş bile..
Bir anda bir sürü “korna” sesi ile kendinize geliyor ve aceleyle gaza basıyorsunuz..
Bu arada arkalardan gelen bazı sürücüler yanınızdan geçerken ana-avrat bir şeyler söyleyip hızla yanınızdan geçip gidiyor..
İçlerinden bu küfür işini ileri götürüp dövmeye kalkışanlar falan da oluyor tabii..
Hiç “empati” yapan yok..
En küçük bir “hoşgörü” belirtisi gösteren yok..
Oysa, “aynı şey” onların da başına ya gelmiştir ya gelecektir..
…
KOCA ARAÇLA “SLALOM”
Yola çıktınız ilerliyorsunuz..
Ya ara sokaktan, ya da yol kenarında park etmiş bir araç hızla önünüze kırıyor direksiyonu..
Eğer soğukkanlı olmasanız, eğer siz de sinirlenenlerden biri olsanız “kaza” kaçınılmaz..
Şehir içinde mal taşıyan kamyonetler var, servis araçları var, toplu ulaşım otobüsleri var..
Zaten normalden genişler..
Birçoğu araçların arasında bir slalom yapıyorlar ki, olacak şey değil..
“N’apıyorsun kardeşim” deyip uyardığınızda da elini şöyle ileriye doğru silkeleyerek, “hastir lan” yapıyor..
O yolda ilerleyen ve tehlikeye soktuğu araçlar ile o araçların içinde bulunan genci, yaşlısı, kadını, erkeği, hastası hiç umurunda değil..
Oysa, “aynı şey” bir gün kendisini de çileden çıkarabilir..
Bunu hiç düşünmüyor..
…
“YAYA” DEĞİL “KABADAYI”
Bir yaya geçidine geldiğinizde –trafik lambası olsun-olmasın, yayaların ışıklara pek uymadığına şahit oluyorsunuz..
Öncelik “yaya”ların, ama herhalde araçlara yeşil yanarken değil..
Adam ya da kadın..
Kendisine yasak olan ışıkta karşıya geçmeye çalışıyor..
Bu arada geçme hakkı kendisinde olan araç uyarmak için korna çaldığında da, “acelen ne be herif, bi saniye beklesene” diye çıkışıyor..
İnanın, yayalara kırmızı yanarken benim köpeğim bile yeşilin yanmasını bekliyor..
Peki bu arada araç yayaya vurursa kim suçlu?
Ölmese bile bir yeri mutlaka ya kırılır, ya ezilir..
İkisi de kötü..
“Dayılık” etmenin alemi var mı?
…
HER YERDE “AYNI”LAR
Trafikte böyle de, başka konularda farklı mı bu insanoğlu?
Örneğin; sosyal medyada yazışanlar karşı karşıya gelse birbirini gırtlağını keser herhalde..
Ne eleştiriye, ne de karşı düşünceye tahammülleri yok..
…
Son yıllarda..
Her yaştan insanda, hemen her yer ve ortamda bunlara benzer bir “çıldırmışlık hali” var..
İnsanlar, “göstermesi gereken normal davranışları” neredeyse unuttu..
Aşırı kızgınlık..
Şiddet eğilimleri..
Tahammülsüzlük..
Hoşgörüsüzlük..
Ve saygısızlık..
Herkesi etkisi altına almış ve götürüyor..
Bakıyorsunuz..
Bu durumdan kurtulmak isteyen, bunun için gayret gösteren de yok..
…
BİR DE BUNU DENEYİN
Biraz kendinizi kontrol etseniz..
Saygı gösterseniz, sevseniz, hoşgörülü olsanız..
İnanın, aynı şekilde karşılık göreceksiniz..
Her şeyi deniyorsunuz..
Bir de bunu deneyin..
Size zarar veren, sizi insanlığınızdan uzaklaştıran o “çıldırmışlık hali”nizden nasıl kurtulduğunuzu hayretle izleyeceksiniz..
Bu da sizi huzura ve mutluluğa taşıyacak..
Bunun istemez misiniz?