İki-üç kitap okuyup, birkaç yazarın da lafını ezberleyip “çok şey bildiğini” sananlar var, özellikle sosyal medyada cirit atıyorlar..
Bir de bu sosyal medya fareleri ile aynı kaba işeyen “tüccar yazarlar” var..
Bilmedikleri her konuya dalarlar ve “eleştiri” adı altında ekmek yedikleri ülkenin altına dinamit döşerler..
Diyelim ki eleştirirler.,.
Ama eleştirildikleri zaman da, kendilerini “dokunulmaz” görüp, eleştirene hakaret yağdırıyorlar..
Oysa; eleştiriyorsan, eleştiriye tahammüllü olacaksın..
Yani; “molotof atıyorsan, yaralanmayı da göze alacaksın”..
…
İşte bugün, “farklı eleştiri”lerle olaylara bakan 3 görüş aktaracağım sizlere..
Kızmayın, almanız gerekeni alın diyorum..
…
BİJİ YILMAZ ÖZDİL
Hiç unutmam...
Yılmaz Özdil isimli "tüccar yazar", Ahmet Türk'ün suratına indirilen yumruk için, "Adaletin Tokmağı" benzetmesi yapmıştı..
Aynı Yılmaz Özdil, Roboski olarak bilinen Uludere'deki saldırıda ölen 34 kaçakçı hakkında yazdığı yazıda, "34 katır itlaf edildi" demişti..
Hatta aynı Yılmaz Özdil, "HDP'ye destek olarak Kalaşnikoflara şarjör olmayın" uyarısı yapmıştı..
Ve şimdi...
Aynı Yılmaz Özdil;
1- PKK'ya ekonomik ve lojistik destek sağladıkları için..
2- Teröristleri HDP belediyelerine doldurdukları için..
3- Teröristleri özel bir hastanede tedavi ettirdikleri için..
4- Ve terörist cenazelerine gittikleri için..
Görevden alınan HDP'li belediye başkanlarına omuz veriyor..
Ama terörist destekçisi görünmemek için de ayrı bir kurnazlık yapıyor.
"Göreve gelen Kayyum, Atatürk'ün duvara asılı fotoğrafını kaldırdı" yalanına başvuruyor..
Bu yalanı söylemediği takdirde, 2.500 liraya Atatürk kitabı kakaladığı saf okurlarını kaybetme riski oluşacak..
Ne diyeyim..
Erdoğan düşmanlığı insanı işte böyle sefil, böyle zelil, böyle rezil hâle getirebiliyormuş..
Erdoğan düşmanlığı, en azılı Atatürkçü'yü bile HDP'ye destek verip, Kalaşnikofa şarjör olacak duruma getirebiliyormuş..
E, bundan öte söylenecek tek laf kalıyor geriye...
"Biji Yılmaz Özdil!.."
(Süleyman Özışık)
…
“MİZAH’”IN GÜCÜ
Mizah bir “empoze” silahıdır..
Güldürürken fikri aşılama yapar..
Gerek BKM'den türeyenler, gerek Sunal gibi isimlerin nihai gayeleri; ataları (Şaban, Salman, Akpınar, Alasya, Kırca vesaire) gibi;
1- Milleti devlete düşman etmek..
2- İçki ve uyuşturucuya özendirmek..
3- Aile yapısını bozup anne babaya asi evlat profili empoze etmek..
4- Eşini aldatan çiftleri meşrulaştırmak..
5- Her imkanı kendisine sağlayan devleti baskıcı ve diktatör ve soyguncu gibi lanse etmek..
6- Muhalefetin rutin propagandalarını yapmak..
Yaşam felsefesi olarak;
- Birlikte olurum evlenmem..
- Hamile kalırım doğurmam..
- Benim bedenim benim kararım..
- İçkime dokunma..
- Pornoma dokunma..
Ve sair zihniyette bir nesil yetiştiren bu ALÇAKLAR, ne zaman bir taciz tecavüz vakası olsa bunu dine ve dindarlara yama etmeye çalışırlar..
AMA..
Dindarlar, "hadi dinin emri olan cezayı verelim" deyince de tası tarağı toplayıp en yakın köşeden tırım tırım kaçarlar..
(Hikmet Hocaoğlu)
…
GENÇ NEYLESİN?
Terör her yerde..
Bir genç, evde anasını döven babasını nasıl referans alsın?
Ortada dolaşan dinbazlar ona nasıl bir İslam’ı refere edebilirler ki?
Siyasetin lağımı her yanı kokuttu..
‘Ne gelirse hacı-hocalardan gelir’ diye bir anlayış oluşmadı mı?
Hristiyanı, Yahudisi, Budisti, Putperesti, Dinsizi, Donsuzu dünya hakimiyeti hususunda rekabet halindeyken, Müslümanların dünya insanlığının en zayıf halkasını oluşturmaları elbette gencin kafasını karıştıracaktır..
Gençliğin kafasını karıştıran soruların cevaplanması gerek..
Hele şu özellikle kadınların muayyen zamanlarıyla ilgili konuları dert edinmiş hocalar..
O kadar delikanlıysanız; milleti zina, kumar, içki, faiz gibi konularda uyarsanıza..
Gençliğin imanını sorularla çalıyorlar, cevaplarınızı hazırlasanıza..
(Fehmi Demirbağ)
…
Hepinize iyi bir hafta diliyorum..