Bu haftasonu size, hayvanseverlerin tepkilerini ve uyarılarını aktarmak istiyorum..
Bütün insanlar ve belediye başkanlarımız üstüne alınabilir, hatta alınsalar çok iyi olur..
…
BAŞKAN BÖCEK VE YANIK
Ormanlara, oraya-buraya atılmış onlarca-yüzlerce sokak hayvanının açlığıyla, susuzluğuyla ve sağlığıyla ilgilenen Sedef Schutz, dün şöyle bir yazı paylaşmış:
“Of of offff!
Candost Derneği Başkanı Arife Yanık der ki:
‘Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile görüştük.. Konyaaltı Bakımevi'ne 400 kapasiteli bir kedievi yapıldığı için dışarıda kedievine ihtiyaç olmadığı konusunda hemfikir olduk.’
Belediye ve hayvan koruma derneğinin hemfikir oldukları konuya bakar mısınız?
Ey Arife Yanık..
Bu yazın üzerine senin hayvan sevgini, hayvanların karakterlerine göre yaşam haklarına saygını tartışmam bile!
Ama hiç değilse bir hayvan derneği başkanı ve yerel hayvan koruma görevlisi olarak 5199 SAYILI HAYVAN HAKLARI YASASI'nı oku bari..
Ha, bu arada;
Bilgin olsun, orman evcil kedinin doğal yaşam alanı değildir, karakulaklardan söz etmiyoruz..”
…
Bu yazının altına bazı hayvanseverler şu yorumları yapmışlar..
Böcek de, Yanık da, diğer başkanlar bunları da okumalı..
…
CAN ACITAN YORUMLAR
Deniz Uluçay:
“Konyaaltı Belediye Başkanı ‘sokaklarda hayvan istemiyorum’a kılıf uydurmuş! Şaşırmadım.. Buna çanak tutanlara da ‘pes artık’ diyorum..”
Alev Ersan:
“Konyaaltı Belediye Başkanı’ndan Veteriner İşleri Müdürü’ne, Veteriner İşleri Müdürü’nden barınak veterinerine, Allah hepsini bildiği gibi yapsın.. O hayvanların ahı onları her iki cihanda da bulsun.. Beni CHP’den nefret ettirdiler.. O beğenmedikleri AKP’li belediyeler onlardan iyi çalışıyor..
Ahmet Özdemir:
“Arife Yanık -her zaman olduğu gibi- şahsi reklamını yapmak için saçmalamış.. Menfaati olmadığında, telefonla arayanlara yanıt vermez/aramaz.. Kendinden başkasına ‘şarlatan’ der.. Halbuki aynaya baksa şarlatanı karşısında görecek.. Onun hayvansever olduğuna kesinlikle inanmıyorum..”
Mehtap Özer:
“Bu kadar şuursuzluk olur.. Ağzından çıkanın milyon kediyi aç ve tedavisiz bırakacağını düşünmeden konuşmak.. Ağzı olan konuşuyor breh.. Yazık, kimlerin oyuncağı olmuş bu canlar..”
Mehtap Koyuncu:
“Barınakta mangal yapmaktan başka bir şey yapmayan Veteriner İşleri Müdürü Mutlu, elbet o katlettiğiniz hayvanların vebalini ödeyeceksiniz..”
…
BU UYARIYI ANLAYIN
Sedef Schutz, daha önce de çok önemli bir konuda hayvanseverleri uyarmıştı..
“Doğru” bilinen bir şeyin “yanlış” olduğunu anlatıyor:
..
“Siz siz olun, çoluk çocuğun lafına uyup da hayvan bakımevlerine yemek artığı vermeye kalkmayın..
Zaten bakımevleri kabul etmezler ya..
Sebep mi?
Çünkü, çok şükür barınak diye bir şey yok..
Bakımevlerinde de tedavi sürecindeki hayvanlar var..
Sağlıklarının kontrolü için, rastgele beslenmemeleri gerek..
Hani eskiden hastanedeki hastalara da yakınları dışarıdan abuk-subuk yiyecekler taşırlardı ve sonunda bu bilinçsizlik yasaklandı ya, işte hayvan bakımevlerindeki canlara da rastgele gıdalar verilmez..
Orası da bir çeşit hastanedir, besleme odağı değil..
…
Bence sayın Schutz’un bu uyarısını sakın kulak arkası etmeyin, gerçekten önemli..
…
MELEK GİBİ İNSANLAR
Bir de “hayvandan korkanlar” hatta “iğrenenler” var..
Evinde hayvan besleyen bir arkadaşına giderken, evdeki hayvanı bile görmek istemez..
Sevda Aydoğan da bu tür insanlara DERS vermiş adeta..
…
“Kedi-köpek olan eve melek girmez diye saçmalayan gerizekalıların hepsini tutup uzak bir yere atmak istiyorum!
Çünkü; kedi, köpek, kuş beslenen evlerde melek gibi merhametli insanlar yaşarlar..
Melekler zaten daima oradadır..
Sokaktan, barınaktan aldığı masuma kol kanat geren, ona bir yuva veren, sevgi veren insan zaten bir ‘melek’tir..
Bana sorarsanız;
Melekler daha çok sizin gibi ahmakların evinde hayatınız boyunca yediğiniz naneleri görüp, merhametsiz kalbinizi hissedip, ayrılırken de sizin yüzünüzden bütün insan soyuna küfür ederek, lanetler yağdırarak giderler..
Ve hiç kusura bakmayın, hayvan sevmeyen gelmesin evime, odaya falan da asla kapatamam..”
…
Ben “bu yazıdan başkanlar da alınsın” demiştim..
Ama, “alınması gereken” çok kişi var galiba..
Ne dersiniz?