Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın, CHP’li eski genel başkan yardımcısı ve eski milletvekili Onur Öymen’e ödül vermesini konu eden bir yazı yazmış ve ““Büyükşehir’e aday adayı olan Ümit Uysal, hem Büyükşehir’den hem de başarısız bir yönetim gösterdiği Muratpaşa’dan aday yapılmayacak, en azından ‘Muratpaşa adayı’ olabilmek için, Deniz Baykal’ın desteğine/ricasına ihtiyacı var ve onun gönlünü kazanmak için 2016’da salon vermediği Baykal’ın yakın arkadaşına şimdi ödül veriyor” demiştim..
Evet, “Kılıçdaroğlu’na muhalif” diye 2016’da salon vermeyen/bulmayan Ümit Uysal, “geçtiğimiz hafta sonu Onur Öymen’e “Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü” verdi..
…
ELEMANLAR ÇOK KIZDI
İşte bu yazım “Ümit Uysal’ın elemanlarını” epeyce kızdırmış olmalı ki, ne diyeceklerini bile şaşırmış durumdalar..
Örneğin; Ramazan Gökoğlu, “hem iyi bir gazeteci olduğunu iddia ediyorsun hem de Murat Kat denen vasıfsız adamın ağzıyla köşe yazıyorsun.. Az araştır da yaz..”
Demiş ve Muratpaşa Belediyesi’nin o eski “açıklamasını” yayınlamış..
Gökoğlu öyle zeki biri ki; Murat Kat’ın yazdığı O yazının, “benim 2016 mayısında yazdığım yazıdan alıntı” olduğunun bile farkedemiyor..
Uysal’ın açıklaması ise, Öymen’e yer tahsis etmediği için yaptığımız eleştirilere verilen bir cevap..
Ve her zamanki gibi; Uysal kendini haklı, başkalarını haksız gösteriyor..
Ve yine her zamanki gibi; Uysal’ın elemanları da bu açıklamaya dayanarak, (olay doğru mu değil mi diye araştırmadan) eleştirenlere veryansın ediyor..
İşin garip yanı, o zaman sosyal medyada açıklama yapanlar, yaptıkları açıklamayı bile “inkar etme” noktasına geliyor..
Ve yukarıda gördüğünüz gibi, CHP için kendini yırtan bir arkadaşlarına da “vasıfsız” diyerek aşağılamaktan geri durmuyor..
Çünkü; Uysal’a karşı derin duygusal bağlarla bağlılar..
…
ŞAŞKINLIK İÇİNDELER
Şimdi sizlere, o yazıma Uysal’ın elemanlarından gelen tepkileri ve buna verilen bazı cevapları aktaracağım..
Samimilerle samimiyetsizleri siz ayırın artık..
…
Gökoğlu’nun, “yazdıklarınIZ doğru değil” dediği yazıya şu cevabı verdim:
“Sen Uysal’ın açıklamasına inanıyorsun da, (yazının içinde beni doğrulayan ifadeleri olan) Ahmet Başkaya'ya inanmıyor musun?”
Gökoğlu hemen saldırıya geçiyor, sonra kıvırtıyor:
“Ahmet Başkaya; başvuru şeklini, kimin başvurduğunu, hangi birime başvurulduğunu açıklasın o zaman.. Ahmet Başkaya elbette yalan söyleyecek bir insan değil. Muhtemelen kendisi yanlış bilgilendirilmiştir..”
Ahmet Başkaya 2016’da bu olayla ilgili şu paylaşımı yapmıştı:
“Onur Öymen için Muratpaşa Belediyesi’ne yer tahsisi için başvuruldu, bütün meslek odalarına ve AESOB’a toplantı yapmak için başvuruldu, hepsi olumsuz yanıt verdi..”
Peki, aynı Ahmet Başkaya 2.5 yıl sonra ne diyor:
“Sayın Ali Tongülüs ülkemizin ve kentimizin bu kadar ciddi sorunları var iken incir çekirdeğini doldurmayacak konularla köşenizi doldurmanızı hiç doğru bulmuyorum..”
Ardından Recep Durmasür’ün yaptığı başvurulara olumlu yanıt alamadığını belirtiyor ve Büyükşehir’den salon bulunduğunu söylüyor..
Yani, beni bir kez daha doğruluyor..
Ama, “konu fındık kabuğunu dolduracak bir mesele değil” anlamında, “senin gibi koskoca bir yazar, böyle basit konularla mı uğraşır” demeye getirerek yazımı itibarsızlaştırmaya çalışıyor..
…
ALTAN VE GÖKOĞLU
Konu tabii ki önemli..
Bir kesimin, “çıkar” için neler yapabileceğini göstermesi ve onlara oy verecek milletin de kimin kim olduğunu bilmesi açısından önemli..
Bu, “basit” diye geçiştirilemez..
Bunu da, yazıma yorum yapan “Cemal Altan-Ramazan Gökoğlu” diyaloğu gayet güzel anlatıyor..
- Altan: “Sayın Gökoğlu, merak ettim, şu an Antalya’da CHP içinde sizin guruptan başka bir de 6 ok grubu var mı demek istediniz?”
- Gökoğlu: “Siyasette aynı siyasi partinin içinde ekipler vardır.. Bunlar değişik isimlerle anılırlar.. 6 ok grubu da bu ekiplerden bir tanesidir..”
- Altan: “Benim anlayışım, parti tüzüğüdür.. CHP programındaki anlamlarıyla Atatürkçülüğün ‘Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik, Devrimcilik” ilkelerine bağlıdır.. Tüm üyeler bu ilkelere bağlı olmalıdır.. Bu parti içinde ayrı bir grup olarak tarif edilemez.. Varsa zaten parti genel ideolojisini parçalamış demektir..”
- Gökoğlu’ndan cevap yok..
Konu ve yazı niye önemli, sanırım anladınız..
…
TOSUN ÇIKTI MEYDANE
Bu arada, “nerede kaldı” dediğim Mehmet Tosun gösterdi kendini..
Diyor ki; “Ali abiyi yine işletmişler yazdığı yazının elle tutulur bir tarafı yok.. CHP ile ilgili bir haber buldu mu balıklama atlıyor, araştırma gereği duymuyor..”
Düşünün, olayın doğruluğunu Ahmet Başkaya, Mehmet Tosun’un şahit gösterdiği Recep Durmasür’ün çabalarını belirterek ortaya koyuyor, Tosun’um da hala olayı sulandırmaya çalışıyor..
…
CHP seçmeninin işi gerçekten zor..
Şu manzaraya bak, seçecekleri kişilerin söyledikleri her şey ayaklarına dolanıyor..
Hangisine ve kime inansınlar?