İlk devlet ziyaretini Almanya’ya yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısında Alman gazetecilere tokat gibi cevaplar verdi..
Özellikle Can Dündar’la ilgili söylediği sözler çok dikkat çekiciydi..
Bugün bu toplantıdan, önemli gördüğüm bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum..
…
SİZ BİLİYOR MUSUNUZ?
Basın mensuplarının “vatan haini” Can Dündar ile ilgili sorusuna Erdoğan’ın verdiği cevap:
"Can Dündar'ın bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa etme durumunda olan bir kişi olduğunu ve bu nedenle 5 yıl 10 aya mahkum edildiğini biliyorsunuzdur..
5 yıl 10 aya mahkum olan bir kişi, kaçarak Almanya'ya gelmiştir..
Şu anda bu kişi Türk yargısına göre bir mahkumdur ve 5 yıl 10 ay mahkumiyeti vardır, ajandır..
Devletin sırlarını ifşa etmiştir..
Hiçbir ülkede devletlerin sırları ifşa edilmez, suç teşkil eder..”
…
SORU: Siz buraya gelmeden önce bir makale kaleme almıştınız.. Almanya’nın FETÖ’yü terör örgütü kabul etmesi ve PKK ile mücadelede destek konusunda.. Almanya’da yaşayan FETÖ üyelerinin olduğu biliniyor.. İadeleri konusunda nasıl bir yol izlenecek?
Merkel’in cevabı:
“Ben şunu söyleyebilirim, PKK Almanya’da yasaklanmıştır, bütün aktiviteleri de yasaklanmıştır..
FETÖ konusunda Türkiye’nin tabii ki savlarını son derece ciddiye alıyoruz, ama daha çok bilgiye ihtiyacımız var, nesnel bulguya ihtiyacımız var..
PKK ile aynı seviyede ele almamız için daha çok kanıta ihtiyacımız var..
Almanya’da da aranan kişiler var..
Henüz bazı vakalarda başarılı olamadık..”
Erdoğan’ın cevabı:
“Aslında binlerce PKK terör örgütü mensubu Almanya’da bulunuyor..
FETÖ’nün de yüzlerce mensubu buralarda bulunuyor..
Ve birbirimize olan özgüvenle nerede kimi yakalıyorsak bunu teslim etmemiz işimizi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum..
Kaldı ki, PKK’nın bir terör örgütü olduğunu kabul eden bir Almanya için bunu yapmaktan daha kolay bir şey olamaz..
Aramızda suçluların iadesi anlaşması var..”
…
ENVER ALTAYLI VE VİZE
SORU: Sayın Erdoğan ile tutuklu olanlar üzerine konuştuğunuzda bunu nasıl gözümüzde canlandırabiliriz? Bunları ne zaman tahliye edeceksiniz? Enver Altaylı Türkiye’de de tanınan bir insan, 14 aydır iddianame olmadan tutuklu kendisi.. Siz de dindar bir insansınız.. Merhamet duygusundan hareket ederek, böyle bir insanın tahliye olması makul olmaz mı?
Merkel’in cevabı:
“Ben aramızda nasıl konuştuğumuzu tek tek anlatacak değilim..
Ama somut olarak ele alıyoruz tabİi ki..
Ve uzun da görüşmeler oluyor..
Mesela sizin adını verdiğiniz kişi şu anda işimizi zorlaştıran vakalardan biri..
Toplam 5 vaka var..
Kesinlikle son derece somut olarak bu konuları ele aldığımıza güvenebilirsiniz..
Erdoğan’ın cevabı:
“Bir defa şunu kabul etmek lazım; ne ben Almanya’nın hukuk sistemini veya mahkemelerini eleştirme hakkına sahibim, ne de sizler Türk yargı sistemini eleştirme hakkına sahipsiniz..
Yargılar bağımsızdır, verdikleri karara saygı duyulur..
Kendi ülkemde bile beğenmediğim kararların verildiği zamanlar olmuştur, uymak zorunda kalmışımdır..
Şu anda Türk yargı sisteminin Alman vatandaşları hakkında mesela tutuksuzluk kararı aldığı kişiler olmuştur ve serbest bırakmıştır..
Enver Altaylı…
Acaba ben sorsam Enver Altaylı’yı tanır mısınız diye, geçmişinde bu kişinin neler olduğunu bilir misiniz diye..
Türkiye’nin istihbarat sistemi içinde de dolaylı olarak yer aldığını bilir misiniz diye sorsam, acaba siz bilir misiniz?
Bu istihbarat sisteminde ne gibi işlevler görmüş?
Türk yargısı bu kişiyi acaba niçin tutuklamış?
Onun için biz yargıya saygı duymak zorundayız..
…
Bugün “ekonomik ve ticari görüşmelere” geçilecek olan Almanya-Türkiye ilişkileriyle ilgili son gelişme “vize” konusuydu..
Erdoğan bu konuda da şunları söyledi:
Vize serbestisinin sağlanması ve gümrük birliğinin güncelleştirilmesi hem Türkiye'nin hem AB'nin faydasına olacaktır.. Bu kritik sürecin belli çevrelerin kaprislerine maruz bırakılmadan iletilmesini diliyoruz..”
…
BİR OSMANLI TOKATI
Ülkesinde Türk siyasetçileri görmek bile istemeyen Alman yetkililerin 180 derece dönüş yapmasını sağlayan Erdoğan’ın dik duruşu, o ezik Türkiye’yi görmek isteyen Alman gazetecilere atılan birer “Osmanlı tokatı”ydı aslında..
Bunu onlar gördü..
Umarım “içimizdeki Almanlar” da görür..