İnsanlık tarihinin en önemli bölgelerinden birisidir Mezopotamya. Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bölgenin en önemli yerleşim yerlerinden birisi ise şüphesiz Diyarbakır’dır. Yörede kullanılan Amed ismi Mezopotamya tarihinde önemli yer tutan Asurlular dönemine kadar uzanırken, kentin bugünkü ismi ise Müslümanlar kenti fethettiği dönemde bölgeye yerleşen Bekr kabilesinden geliyor.
Ülkemizin en büyük şehirlerinden birisi olan Diyarbakır’a Sivil Düşünce Derneği tarafından gerçekleştirilmesi planlanan ziyarete davet edildiğimde bu gezinin yöreyi yakından tanımak adına oldukça faydalı olacağını düşünerek hiç tereddüt etmeden kabul ettim. Diyarbakır merkezli EuroGap firmasının genel müdürü İlhan Fidanboy ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz iki günlük gezi bu güzel kenti yakından tanımamızı sağlamakla kalmayıp kültürler arası kardeşlik köprüsünün kurulmasında bizlere önemli görevler düştüğünü de gösterdi.
Bizlere ev sahipliği ve rehberlik yapan sayın Fidanboy ve ekibi tüm gezi programı boyunca güneydoğu misafirperverliğini göstererek yöreye ait değerleri tanımamız açısından çok değerli katkılarda bulundular. Bu noktada EuroGap firması hakkında da küçük bir bilgi paylaşmakta fayda görüyorum. Diyarbakır merkezli bir belgelendirme ve denetim kuruluşu olmasına rağmen, şirket sadece yöreye değil tüm Türkiye’ye ve yurtdışına hizmet sunuyor. Hatta, Eurogap firması pek çok şirketin yapamadığını başararak çocuk parklarından otellere kadar önemli alanlarda denetim ve belgelendirme hizmeti sağlayan bir kurum olma özelliğine de sahip.
Diyarbakırlı sanayici ve işadamlarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle yaptığımız görüşmelerde edindiğimiz ortak kanı, kentin adının terör ile anılmasının sadece iş dünyasına değil yöre halkına da ciddi anlamda zarar verdiği ve şehrin tekrar en kısa zamanda sevgi ve huzurun adresi, peygamber ve evliyalar diyarı olarak anılmaya başlaması yönünde.
Gerçekten de, şehirde dikkatimizi çeken en önemli şey; gerek tarihi kent merkezi, gerekse oldukça düzenli bir kentleşme ile yerleşime açılan bölgelerde halkın günlük sakin ve huzurlu bir şekilde yaşamına devam ediyor olması. Dünya standartlarında sıcak asfalt ile kaplanmış yolları, son derece temiz sokakları, birbirinin güneş hakkını ihlal etmeyen sitelerden oluşan yaşam alanları ve ulusal restoran ve kafe zincirleriyle Diyarbakır bölgenin Paris’i ünvanını fazlasıyla hak ediyor.
Geçmişten beri peygamberler ve evliyalar diyarı olarak bilinen, günümüzde ise yeterince ziyaretçi çekemeyen kente yönelik algılanan güvenlik kaygılarının artık bir an önce ortadan kaldırılabilmesi lazım. Bu noktada hepimize düşen önemli görevler var. Özellikle, milli birlik ve beraberliğin bir gereği olarak bir an önce bölge halkına dost eli uzatıp barış ve kardeşlik köprüsü kurabilmemiz gerekiyor. Unutmayalım ki, peygamber efendimizin de dediği gibi “Müminler birbirini sevmede, birbirlerine karşı sevgi ve merhamet göstermede tek bir beden gibidir.”