Bir gün önce sahili acımasızca döven dalgalar dün sabah evladını şefkatle okşayan bir anne misali kumsalın üzerinde süzülüyordu. Avcumu bir kepçe misali suyun içine daldırıp elime gelen bir avuç çakıl taşını suyun yüzeyine çıkardım. Bembeyaz bir taş dikkatimi çekti önce. Üzerinde gri bir şerit olan taş da diğerlerinden biraz farklıydı. Bir başkası ise soluk rengi ile sıradan görünmekle beraber sanki özel olarak bıçakla kesilmiş gibi dümdüz kenarı ile ilginç görünüyordu…
Çakıl taşlarının tümünü geri bırakıp bir avuç çakıl taşı daha çıkardım suyun içinden. Bu kez farklı özellikleriyle birkaç taş daha dikkatimi çekti. Bir ya da iki tanesini seçip cebime koyduktan sonra en az on avuç daha taş çıkardım suyun içinden. Her seferinde içlerinden dikkatimi çeken birkaçını ayırırken diğerlerini dalgaların arasına geri bıraktım…
Denizden çıktıktan sonra şezlonga oturup cebimde biriktirdiğim çakıl taşlarına baktım bir süre. Her biri farklı bir özelliği ile cebime girmeyi başarmıştı. Çakıl taşlarına bakarken milyarlarca sosyal medya kullanıcısı arasından sıyrılıp ön plana çıkmayı başaran “sosyal medya fenomenleri” geldi aklıma. Belirli bir alanda uzmanlık ya da başarıları bulunmasa bile bir şekilde on binlerce, hatta bazen çok daha fazla sosyal medya kullanıcısı tarafından takip edilmeyi başaran bu tipler gerçekten takdiri hak ediyor. Hatta bazıları sosyal ağlarda sahip oldukları şöhretlerini gelire dönüştürebilmeyi başararak sosyal medya fenomenliğini bir mesleğe dönüştürebilmiş durumdalar.
İş hayatında başarının sırrı liyakat, yani o işe yaraşır yeteneklere sahip olup işini en iyi şekilde yapma becerisi olduğunu düşündüğümüzde ise şu soru akla geliyor:
Sosyal medya fenomenliği mesleğinde sürdürülebilir başarının sırrı nedir?
İşin niteliğini bilmeden bu soruya cevap vermek de haliyle zor! Bir insanın sosyal medyada ön plana çıkıp kendisini çok sayıda kişinin takip etmesini sağlayacak davranış ya da paylaşımları ne ise onun başarısını devam ettirebilme başarısı da benzer davranış ve paylaşımlar ile bu ilgili sürdürülebilir kılabilmesine bağlıdır.
İşte bu noktada sosyal medya fenomenlerinin işi zorlaşıyor. Çünkü sosyal medya kullanıcısının sürekli olarak ilgisini çekmeyi başarmak o kadar kolay değil! Üstelik, sosyal medya denizinde fenomen olabilmek için sırasını bekleyen çok sayıda çakıl taşı mevcut. Sosyal medya kullanıcılarının er ya da geç paylaşımlarınızdan sıkılıp ilgisini ve 'layklarını' esirgemeye başlayabilecekleri korkusu bu mesleğin belki de en ciddi stres kaynaklarından birisini teşkil ediyor.
Çok az sosyal medya fenomeni bu ilgiyi bir fırsata çevirip kısa bir süre içerisinde toplum tarafından kabul görmüş, daha uzun ömürlü meslekler edinerek mevcut takipçi kitlesini birer müşteriye çevirebilirken, diğerleri bu kısır döngü içerisinde varlıklarını sürdürebilmeye çalışıyorlar. Bunun sonucunda, er ya da geç o kaçınılmaz sona erişmelerine sebep olan ‘ölümcül paylaşım tuzağı’na düşerek kendi sonlarını da hazırlamış oluyorlar. Biraz "Nasıl olsa paylaşımlarımı beğenen bir kitle var..." şımarıklığı, biraz da tekrar dikkat çekme çabaları ile yapılan aykırı paylaşımlar bir süre sonra belirli bir kitle ya da kesimi aşağılayıp rencide eden bir hâl alıyor. Bu konuda ülkemizde ve dünya çapında çok sayıda örnek mevcut.
Sonrasında ise bu tiplerin önemli bir kısmı tıpkı geçtiğimiz yıl denizden çıkardıktan sonra nereye koyduğumu bile hatırlamadığım çakıl taşları gibi unutulup giderken yerleri yeni bir avuç çakıl taşı alıyor…