İnsanlar ve diğer canlılardaki merhamet duygusu, ilahi rahmetin bir tecellisi, bir yansımasıdır. Bu tecelli ile canlılar birbirlerine merhamet eder, acır ve yardımcı olurlar. Hz. Peygamber (s.a.s.) bu gerçeği şöyle açıklamıştır: "Allah merhametini yüz parçaya ayırdı, doksan dokuz parçasını kendi yanında tuttu, bir parçasını yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle yaratıklar birbirine merhamet eder. Hatta at, (emzirirken) yavrusuna zarar verir endişesiyle ayağını yukarı kaldırır."[i]
Allah’ın verdiği bu merhamet duygusuyladır ki, en vahşi hayvan bile kendi yavrusuna acır, onu korur, kendisi yemeyip yavrusuna yedirir, onun hayatını devam ettirmesine yardımcı olur, gerekirse yavrusu için hayatını feda eder. Yüce Allah rahmeti yeryüzüne indirmemiş olsaydı, canlıların hayatlarını devam ettirme imkânı kalmaz, güçlü olan her zaman zayıfı ezer ve yok ederdi. Hayatın devamı, Allah’ın yeryüzüne indirdiği bu bir parça rahmetle mümkün olmaktadır.
Cenin, anne rahminde Allah’ın rahmetiyle korunmakta, gıdası temin edilmekte ve hayatını devam ettirmektedir. İnsanın hayatı, böyle bir rahmet ortamında başladığı için ona, aynı kökten türemiş olan Rahim ismi verilmiştir.
Dünyaya gözlerini açan insanın hayata tutunması da yine ilahi rahmetle meydana gelmektedir. Memeden sütün akması, anneye çocuğuna karşı şefkat ve merhamet duygusunun verilmesi, annenin çocuğunu beslemesi, büyütmesi, tehlikelerden koruması, Allah’ın rahmet tecellisiyle olmaktadır. Bu durumu hemen bütün canlılarda görmek mümkündür.
Toprak, Allah’ın rahmetiyle tohuma kucak açar, bulutlar yine ilahi rahmetle toprağı sular, güneş ısı ve ışık saçar, ağaç meyve verir, arı bal yapar, tavuk yumurta verir. Kâinat Allah’ın rahmetiyle ayakta durur, hayat ilahi rahmetle devam eder.
Rüzgârı rahmetinin (yağmurun) önünde müjdeci olarak gönderen, ölü beldeyi yağmurla dirilten, türlü türlü meyveleri çıkaran Allah’tır.[ii] Bütün yerdekileri ve -emri uyarınca- denizde akıp giden gemileri insanların hizmetine veren, yerin üzerine düşmesin diye göğü tutan da O’dur. Zira O, insanlara karşı çok esirgeyici, çok merhametlidir.[iii] İnsanların dinlenmesi için geceyi; lütfundan istemeleri ve şükretmeleri için gündüzü yaratması da ilahi bir rahmettir.[iv]
[i] Buhârî, Edeb, 19 (VII, 75).[ii] A’râf, 7/57. Ayrıca bkz. Rûm, 30/50.[iii] Hac, 22/65.[iv] Kasas, 28/73.