On bir ayın kirliliği üstümüzde. Bu kirlilik el kirine, ayak kirine benzemez. Onları yıkarsın gider, Bu kirlilik yürek kiri, zihin kiri, akıl kiri, hepsinden öte tasavvur kiri.
Müslümanın ramazana bakışı adet ve kültür merkezli değil vahiy ve sünnet merkezli olmalıdır. Materyalizm maalesef ramazanlarımızı da gasp etmiştir. Her şeye olduğu gibi bu ibadete de parasal yönünü ön plana çıkarmıştır. Devamlı iftarı gündemde tutmuştur. Halbuki ramazan sahur demektir tövbe demektir ihlas demektir en önemlisi verme demektir. Bizim gibi geçiremeyeceklere bizim gibi geçirsinler diye infak etmektir. Ramazan kilo verme ayıdır kilo alma ayı değildir. Ramazan çok harcama değil az harcama çok yeme değil az yeme çok uyuma değil az uyma biriktirme değil verme ayıdır. Maalesef bugün İslam alemi kan ve göz yaşlarıyla iftar açıyorlar. Bizim gündemimizde sıcak pide sucuk ve pastırmalar değil özgür bir biçimde mescidi aksa da iftar açma projelerini deliler gibi gündemde tutma ayıdır.
11 ay boyunca anadan üryan kadın fotoğraflarını servis eden gazetelerin verdiği kuranları ve diğer islami eserleri almayalım. Tavır koyalım ramazanımıza dokunmayın diyelim.
Ramazan efendimizin uygulamalarına bakacak olursak 3 şeydir.
1-Yeme içme ve diğer şehveti arzuları azaltma köreltme yok sadece azaltma var
2-İbadetleri çoğaltma farzlara ilave olarak nafilelerde artma kuran okumada zikir etmede infakta artma olmalı
3-Camilere rağbet bilhassa son on günde camilere kapanma yani itikafa girme ibadeti
İllaki bir şey daha katacaksak Mekke’nin fethi ve bedir savaşını yani işin içine birde cihad girdi. Kadisiye cihadı da yani Mecusi ligi tarihe gömdükleri bu savaş ta ramazan ayında olmuştur. Evet Peygamberimizin ramazanı böyleydi.
Müslüman şahsiyetin ve İslâm medeniyetinin kurucu unsurlarından biri olan Ramazanın bu fonksiyonunu tekrar diriltmek onun Kur'an ayı olduğunu unutmamaktan geçiyor. İmha edilmiş Müslümanca algı dünyamız inşa ve ihya edilmedikçe, imha edilmiş beşeri coğrafyamız inşa ve ihya edilemeyecektir. Kavramlar sıhhatine kavuşmadıkça, eylemler sıhhat bulmayacaktır. Eğer Ramazan gelir de vahiy gelmezse, Ramazanın ruhunu öldürmüş oluruz. Nedeni açık. Çünkü vahiy, ayların sultanının konuk olacağı saray olan kalbimizi tahkim eden, orayı tamir ve inşa eden bir usta. Kalbimiz bu usta elinden geçmedikçe, orada sultanı ağırlamak ne mümkün?
Şimdi bu Ramazan da ben kendimi nasıl temizleyebilirim. Nasıl affettirebilirim. Belki benim bu son ramazanım diyerek idrak etmemiz gerek. Garip gurabaları özellikle yetim yetemaları ve fakir fukaraları gündemimizde tutarak bir ramazan idrak etmemiz lazım.
Bu akşam ilkini kılacağımız teravihlerimiz ve bu gece ilkini kalkacağımız sahurlarımızla ramazan ayına girmiş oluyoruz. Hicri 1438 Miladi 2017 yılının Ramazan ayı sizler memleketimize memleketimize ve Ümmedi Muhammed’e (sav) hayırlar güzellikler ve bereketler getirmesi temennileriyle Allaha emanet olun.