Reddedilen ve ertelenen çıkış izinleri ile ilgili olarak Gazze Şeridi’nde kanser hastalarının aileleri protesto düzenlemiştir. Hastaların İsrail ve Batı Şeria’da tıbbi yardım almalarının engellenmesi, sivil vatandaşlar için “idam hükmü” mahiyetindedir.
Bunun yanı sıra, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, hastaların refakatçileri için onay oranları en düşük seviyeye ulaşmıştır. 2012 yılında verilen izin oranı %83 iken bu oran 2016 Aralık ayında %35’in altına düşmüştür.
REFAH SINIR KAPISI VE GEÇIŞLER
Gazze’de yaşayan Filistinlilerin dünyaya açılan ana kapısı ve en önemli geçiş noktası olan Mısır Refah Sınır Kapısı 24 Ekim 2014’ten beri insani yardım dâhil bütün giriş çıkışlara kapatılmış ve Gazze’nin dünyayla tek bağlantısı koparılmıştır.
Sınır kapısı 2015 yılında sadece 32 gün açık kalmıştır. 2013 yılında Refah Sınır Kapı- sı’nı kullanan kişi sayısı 300.000 iken 2016 yılında bu rakam 40.000’e inmiştir.18 İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılar ve bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin ve yaralananların sayısı artmasına rağmen 2016 yılında Refah Sınır Kapısı’ndan tıbbi yardım için 1.713 kişinin geçişine izin verilmiştir. 2014 yılından önce ise her ay ortalama 4.000 kişi Refah Kapısı’nı kullanmaktaydı.
DOĞU KUDÜS’TEKİ HUKUKSUZ POLİTİKALAR
İşgal devleti İsrail, Filistin’de işgale başladığı günden bu yana sürekli bir şekilde genişleme politikası izlemektedir. Batı’dan aldığı destekle güttüğü ilhak siyasetini uluslararası hukukun teamüllerine karşı çıkarak devam ettiren İsrail, bu politikasını sadece Batı Şeria ve Gazze Şeridi ile sınırlandırmamıştır.
İsrail, uluslararası hukuka ve BM’nin 181, 242 ve 338 no.lu kararlarına aykırı bir şekilde Kudüs’ü de ilhak etmiştir. İlhak siyasetinde Kudüs bölgesine özel bir önem veren İsrail, kendi dinî, tarihî ve kültürel tezlerini öne sürerek kentin binlerce yıllık İslam ve Hristiyanlık geleneğini silmek üzere sistemli bir politika yürütmektedir.