Kudüs’ün “Müslüman sürekli sakinleri” İsrail kimliği alabilse de İsrail seçimlerinde oy kullanamamakta, İsrail pasaportu alamamakta ve hukuki statülerini çocuklarına aktaramamaktadır. Ayrıca İsrail, bu kişilerin hukuki statülerini kolaylıkla geri alabilmektedir.
Ayrıca İsrail İçişleri Bakanlığı’nın da oturma belgelerini istediği gibi iptal etme hakkı bulunmaktadır. Nitekim 1967’den beri 14.500’den fazla oturma belgesi iptal edilmiştir. 1995 Oslo Anlaşması’yla evlilik, aile birleşimi için haklı ve yeterli gerekçe olarak belirlenmiş ancak bunun takdiri İsrailli yetkililere bırakılmıştır.
1995 öncesinde evlilik durumunda sürekli oturma izni tanınırken 2003 sonrasında geçici izin belgesi uygulaması başlatılmıştır. Temmuz 2003’te Vatandaşlık ve İsrail’e Giriş Yasası ile aile birleşimleri “geçici” olarak dondurulmuştur.
2006 yılında da Gazze için aile birleşimleri durdurulmuştur. 2000-2013 arasında yapılan aile birleşimi müracaatlarının %43’ü reddedilmiştir. Sonuç olarak İsrail, aile yaşamı hakkını ciddi şekilde ihlal etmektedir
BIR CEZALANDIRMA ARACI: İKAMET BELGESI
-2013’te, dört Kudüslü zorla Batı Şeria’ya transfer edildi. 2016 yılında 3 gencin oturma belgeleri hukuka aykırı şekilde iptal edildi. 2017’de 30 yılı aşkın süredir Kudüs’te yaşayan 8 çocuk annesi 63 yaşındaki Manwah Qunbar’ın oturma belgeleri Armon Hanatziv olayı gerekçe gösterilerek hukuksuz bir şekilde iptal edildi.Aile fertlerinden birinin yasa dışı bir olaya karıştığı iddia edildi. 12 aile ferdinin aile birleşimi dosyası reddedildi.
-Nadia Abu Jamal’ın eşi Ghassan Abu Jamal 2014’te bir saldırıda öldürüldü. Çocukların sağlık sigortası, oturma belgeleri iptal edildi, evlerinin yıkılması İsrail Yüksek Adalet Mahkemesi tarafından onaylandı. 2015’te evleri yıkıldı. 2017’de de zorla göç ettirildiler.