Suriye'deki iç savaşın başından bu yana kritik durumunu koruyan İdlib'te yaşayan 4 milyonu aşkın sivil, gönderilen insani yardımlarla ayakta kalıyor.
Bölgede Türk Kızılayı, AFAD, Türk Diyanet Vakfı ve İHH İnsani Yardım Vakfı gibi Türk yardım kuruluşlarının yapmış olduğu çalışmalarla savaş mağduru sivillerin ihtiyaçları giderilmeye çalışılıyor.
Gıda, sağlık, barınma ve acil yardım çalışmalarıyla sivillerin mağduriyetlerinin artmasının önüne geçilmeye çalışılıyor.
İdlib'teSoçi Mutabakatı Süreci
Eylül 2018'de Rusya ve Suriye rejimine bağlı güçlerin İdlib'i yoğun bombardımana tutması sonucu 80 binin üzerinde sivil, Türkiye sınırına göç etmek zorunda kalmıştı.
Bunun üzerine Türkiye'nin Tahran'da 7 Eylül 2018'de düzenlenen üçlü zirvedeki önerisi üzerine, Türkiye ve Rusya devlet başkanları 17 Eylül'de Soçi'de bir araya geldi.
Soçi'de yapılan görüşmede İdlib'de ateşkesi korumak için bir dizi ek önlem alma konusunda mutabakat sağlandı.
Mutabakat gereği, cephe hatları boyunca silahsızlanma bölgesi kurulmuş, 10 Ekim 2018'de ise muhalifler, söz konusu bölgeden ağır silahlarını çekmişti.
Soçi mutabakatının ardından, İdlib'te bir süreliğine Suriye rejimi ve Rusya'nın hava saldırıları sona erdi. Daha önce Türkiye sınırına göç eden 80 bini aşkın sivil ise evlerine geri döndü.
Ancak kısa bir süre sonra Esed rejimi ve müttefikleri hiçbir silahlı grubun varlık göstermediği sivil yerleşim yerlerine gerekçe göstermeden yeniden saldırı başlattı.
Saldırılar özellikle ¡dlib şehir merkezi, Maaret-el Numan, Serakip, Cisr- Şuğur ve çevre bölgelerindeki sivil yerleşim yerlerine yapılıyor.
Bu durum ise sivilleri göçe zorluyor.
Soçi mutabakatından bu yana İdlib'te 1 milyon 300 bin sivil yerinden edildi
Aynı tarihten bu yana en az bin 300 sivil saldırılarda hayatını kaybetti.
Soçi Mutabakatının yürürlüğe girdiği Eylül 2018'den bu yana ¡dlib'in güney kırsalından 1 milyon 300 bin sivil, Türkiye-Suriye sınırının bulunduğu kuzey bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
20 Aralık 2019 tarihinden bu yana yaşanan çatışmalar sonucu İdlib'in güneydoğu kırsalında 30'un üzerinde köy-kasaba-belde yerleşimi Esed rejimi ve müttefiklerinin kontrolüne geçti.
Bu durum, Maaret El Numan, Serakip, Eriha ve Cercenaz ile çevre bölgelerinde yaşayan çok sayıda sivilin göç yoluna düşmesine neden oldu.
Zira Esed rejimi ve müttefiklerinin bu bölgeleri ele geçirmek için düzenlediği hava-kara saldırıları sivillerin hayatlarını tehdit ediyor. Ölüm ile göç tercihi arasında kalan en az 350 bin sivil, Kasım 2019'un başından bu yana İdlib'in kuzeyine Türkiye-Suriye sınırının bulunduğu alanların yanı sıra Afrin ve Azez bölgelerine doğru göç etmek zorunda kaldı.