Allah Resûlü İslam’ı daha geniş kitlelere yaymak maksadıyla Mekke’nin ileri gelenleriyle ilgilendiği bir zamanda âmâ Abdullah b. Ümmi Mektûm, yanına gelip O’na bir şeyler sorar. Peygamberimiz meşgul bir anında rahatsız edilmesi üzerine yüzünü çevirir. Bunun üzerine şu ayetler nazil olur: “(Peygamber), âmânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve çevirdi. (Resûlüm! onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek, yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek. Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince, sen ona yöneliyorsun. Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak ve (Allah’tan) korkarak sana gelenle de ilgilenmiyorsun.” (Abese, 1-10) Bu olaydan sonra Hz. Peygamber’in Abdullah b. Ümmi Mektûm’a ‘Rabbimin beni kendisi sebebiyle azarladığı kişi’ şeklinde hitap ettiği rivayet ediliyor. Ayette aynı zamanda âmâ olan Abdullah b. Ümmi Mektûm da gözü gören kimselere nasip olmayacak bir şerefle taltif edilmiştir.
Bu köleyi kim satın alır?’
Zahir b. Haram’ın hayat hikayesi, özellikle Efendimiz’in (sas) ona yaklaşımı Mithat Eser’i en çok etkileyenlerden. Görüntü itibarıyle insanların arasına karışamayacak derecede engelli olan bu sahabi, sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak için pazara gelen, onun dışında insan içine çıkmayan bir kişidir. Taşrada oturan bu sahabinin Medine’ye geldiğinde hediye getirdiği ve uğradığı tek bir kişi vardır, o da Allah Resûlü. İslam Peygamberi bu kişiye değer verir ve bunu ifade etmek üzere “Zahir, bizim taşramızdır; biz de onun şehriyiz.” derdi. Zâhir pazarda bir şeyler satarken Hz. Peygamber, şaka yapmak üzere onun arkasından gelir, elleriyle gözlerini kapatarak ve kucaklayarak “Bu köleyi kim satın alır?” der. Zâhir, “Beni herkes değersiz görür, Ya Rasûlallah!” deyince Allah Resûlü, “Sen Allah katında değerlisin.” buyurmuştur.
Zihinsel engelli sahabi kandırılınca…
Zihinsel engelli sahabilerin başında Peygamber Efendimizin ihtimam gösterdiği Habban b. Münkız geliyor. Kafasının beyin zarına kadar yarılmasıyla sahip olduğu engel, onun Allah Resulü’ne dost olmasına mâni olmamış. Habban’ı tanımayanlar çarşıda pazarda onu dolandırmaya kalkınca imdadına Halife Hz. Osman yetişirmiş hep. Habban b. Münkız, Hz. Osman vefat ettiğinde durumu sorduğu kişilerden öldüğünü öğrenince gözyaşlarını tutamayarak vefasını göstermiştir.