Üretici bin bir zahmetle elde ettiği ürününü hale getiriyor, üreticiden halde komisyon kesiliyor, hal sahipleri tüccar ve pazarcılara bu ürünü satıyor. Ürün paketleniyor ve yola çıkıyor. Burada bir miktar paketleme ve işçilik ücreti ekleniyor. Daha sonra mazot ücretinin de hesaba katılacağı nakliye ücreti ve ulaşacak olduğu haldeki iş yeri sahibinin kirası, işçilik vb. masraflar var. Tabi ürünün gittiği dağıtımın yapılacağı halde de kesintiler oluyor. Daha sonra oradaki hallerden pazarcı ve marketler bu ürünleri alıyor ve tüketiciye sunuyorlar. Sonrasında üreticiden çıkışı ile alakası olmayan fiyat farkları ortaya çıkıyor. Aslında fiyat farkları ile ilgili değerlendirmede toptancı hallerine göre farklılıkların olduğuna da değinmek gerekiyor. Örneğin Antalya’nın ilçelerindeki hallerdeki uygulamalarla merkezdeki uygulama arasında farklılıklar olabiliyor. Bu farklılıkların yansımaları pazarlara ve marketlere yansıyabiliyor. Üreticiden çıkış fiyatı ile tüketici fiyatı arasındaki farkla ilgili olarak aracılar hemen değişik masraf kalemlerini gösteriyorlar. Örneğin, nakliye maliyetinde önemli bir paya sahip sürekli artan mazot fiyatları bunlardan birisi. Bir diğeri Hal Yasasına göre ürünlerin satın alındığı haldeki masrafların üzerine, ulaştığı şehirdeki hale girmek zorunda olduğundan, oradaki hal masrafları da var. Satışa sunulan iş yerlerinin ve pazarlardaki tezgah kiralarının yüksekliği bir başka sebebi oluşturuyor. Bir de fırsatçıların aşırı iştahı, tüketicilerin daha yüksek fiyattan alış veriş yapmalarına neden oluyor. Bunun en iyi örneğini nohut, soğan ve değişik bakliyatlarda görebiliriz. Piyasada ürün fazla iken bazı tüccarlar daha ucuz alıp depolama yoluna gidiyorlar. Piyasada depolanan o ürün azaldığında piyasaya yüksek kazançlarla sürülüyor. Üreticiler yıllardır artan girdi ücretlerine rağmen, hemen hemen hep aynı fiyattan satış yaparlarken tüketicilerin alım fiyatları yükseliyor. Kazananların kimler olduğunu iyi düşünmek ve çözüm sunulacaksa buna göre hareket etmek gerekiyor. Tarlada ve bahçede bin bir meşakkatle edilen tarımsal ürünlerin hak ettiği değeri bulamaması, yani üreticilerin kazanamamasının sağlık ve sosyal yaşam açısından bazı sıkıntıları doğurabileceği mutlaka göz önüne alınmalıdır.