Rusya uçağının düşürülmesi sonrasında yaşanan krizden en fazla etkilenen illerin başında Antalya geliyor. Herkesin malumu olduğu üzere tarım ürünleri ihracatı, özellikle de seracılığa bağlı ihracat Antalya açısından oldukça önemlidir. Bu mevsimde, seralarda üretilen sebzelerin yurt içi pazarlarda yeterli düzeyde tüketilememesi sonucu fiyatlar düşüyor. Bu da üreticilerimize, dolaylı olarak da tarım ürünleri ticareti yapanlara olumsuz olarak yansıyor.
Yaşanan krizin bir an önce sonlanabilmesi için üreticilerimiz ihracat ne zaman artacak diye beklenti içindeler. Açıkçası sadece beklenti ile bu tür sorunların çözülemeyeceği ortada. Bunu bilen ve sorunun bilincinde olan odalar, sivil toplum örgütleri değişik çözüm arayışındalar.
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından turizmle ilgili destek paketi açıklanmıştı. Çünkü krizden en fazla etkilenen bir diğer sektör de turizm. Antalya bulunduğu konum itibariyle bu açıdan da sıkıntılar içinde. Turizm sektörüne destek paketi gelince tarımcılar da neden bize yok diye soruyorlar ve sormakta da haklılar.
Antalya Tarım Konseyi’nin destek için rapor hazırlayıp ilgili bakanlara sunduğunu biliyoruz. Rapor içerisinde yapılması gerekenlerle ilgili değişik öneriler var. Antalya Ziraat Odası uçak kargosu, ürün bazlı destek, üretici, tüccar, komisyoncu ve ihracatçıların desteklenmesi, sadece ziraat bankasının değil özel bankaların da borç ertelemesi konularında bir takım adımlar atılması gerektiğini belirtiyor.
Ziraat Mühendisleri Odası domateslerin salça yapımına gittiğini, dolayısıyla tedarikçilere vadelerin kısaltılması şeklinde destek olunmasını istiyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası lojistik desteğinin önemli olduğunu, lojistiğin açılması durumunda birçok ülkeye ihracat yapılabileceğini vurguluyor.
Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği uçak kargosu desteği ve karayolu taşımacılığında mazot desteğinin altını çizerken ihracatçının bir miktar destek aldığını, ancak üreticiye de destek olunması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca üreticiye kredi desteği sağlanıp, borcunun ötelenmesini ve girdi desteğiyle ilgili oran ve çeşitliliğin artırılması gerektiğini söylüyor.
Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası geçtiğimiz hafta bu köşede benim de belirttiğim gibi yeni pazarlara ihtiyaç olduğuna değiniyor. Kumluca Ticaret Borsası ise akaryakıta vergi indirimi istiyor. Antalya Sebze Meyve Tüccarları Derneği ürünlerdeki kalitenin bozulmaması için üreticilerin acilen desteklenmesini talep ediyor.
Akdeniz Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Ayhan Topuz hocam, ihraç edilemeyen ürünlerin farklı şekilde değerlendirilebileceğinin altını çiziyor. Korkuteli Ziraat Odası meyve sektöründe de sıkıntılı günlerin beklendiğini, gübre ve yemdeki KDV düşmesinin üreticiye yansımadığının söylüyor. S.S. Yazır Köyü Tarım Kalkınma Kooperatifi meyvelerin depolarda beklediğini, çözüm yolları için kooperatifler ve birlikler devlet desteklerinden daha fazla yararlanmalı diyor.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır ise Tarım Konseyi Başkanı olarak mevzuattan üretim tekniklerine, desteklemeden lojistiğe kadar sektörün birçok ortak sorunu olduğunu belirtiyor ve Tarım Konseyi’nin hazırlamış olduğu ve ilgili bakanlara sunulan raporlarda kredilerin ertelenmesinden, lojistik desteklere kadar pek çok konunun yer aldığını belirterek acil yardım paketine ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Tarım sektörünün içinde bulunan birisi olarak özellikle üreticilerden başlanarak, zinciri oluşturan bütün kesimlerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Devletimizin yetkilileri bu konuda gerekli adımları atmalıdır.
Aksi takdirde sadece turizm, ihracatçılar ve diğer bazı sektörlerin desteklenmesi, Türkiyemizin yaşadığı bu krizin etkisini hafifletmez.
Burada özellikle üreticilerin sözleri fazla dillendirilemiyor. Bu konuda Ziraat Odaları ve üst birliklerine büyük iş düşüyor. On binlerce üyesi bulunan Ziraat Odaları daha aktif olarak üreticilere ses vermelidirler.
Aslında en önemli ve en acilen yapılması gereken bir konu olarak sebzelerin üreticinden çıkış fiyatı ile pazardaki veya marketteki fiyat arasındaki uçurumun giderilmesi gerekiyor. Bunun için yapılması gerekenlerin bir kısmı yukarıdaki destek örneklerinin içinde yer alıyor.
Pazar oluşumu en azını üretici, en fazlasını aracıların kazanması şeklinde olmamalıdır. Herkes kazanmalıdır. Bu herkesin önemli kesimini ise tüketiciler oluşturuyor. Gelecek haftaki yazımız bununla ilgili olacak.
Cenab-ı Allah işlerini hayreylesin.