Halil Demir

Halil Demir


ORGANİK ÜRÜN İSTİYORUZ, ORGANİK TÜKETİYOR MUYUZ?

28 Kasım 2018 - 00:03

Son yıllarda güvenilir gıda ürünleri konusunda belirli bir bilinç düzeyinin oluştuğu, buna bağlı olarak da tarımsal üretimde değişik önlemlerin alındığı, desteklemelerin yapıldığı bilinmektedir. Geçtiğimiz hafta çiftçilere 490 milyon liralık destekleme yapılacağı açıklandı. Bu kapsamda organik üretim, biyolojik ve biyoteknik mücadele uygulamaları da yer alıyor.
Yazının daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle teknik ifadelerin ne anlama geldiğini açıklayalım. “Zararlıların üzerinde etkili olan bazı yapay veya doğal maddeleri kullanarak normal özelliklerini bozmak suretiyle uygulanan yöntemlere “Biyoteknik Yöntemler” adı verilir. Böceklere karşı kullanılan tuzaklar bunlardan bazılarıdır.

Bir canlı etmenin, başka bir canlı etmenin yoğunluğunun baskı altında tutulması amacıyla kullanılmasına ise “biyolojik mücadele” denilir. Zararlı böceklere karşı avcı böceklerin kullanılması buna bir örnektir.
Tarımsal üretimde sağlıklı gıda için biyoteknik ve biyolojik mücadele yöntemleri her geçen gün yaygınlaşıyor. Yapılan desteklemelerde bu yöntemlerin kullanılmasına katkı sağlıyor. Açık alandaki üretimlerde dekara 50 TL biyoteknik, 50 TL de biyolojik mücadele yani paket olarak toplam dekara 100 TL destek veriliyor. Örtüaltı üretiminde ise bu kalemlerdeki destekleme biraz daha fazla. Dekara biyoteknik mücadele desteği 120 TL iken biyolojik mücadele desteği 400 TL. Paket olarak rakam 520 TL’ye çıkıyor.

Sağlıklı üretim açısından ülkemizde önem verilen diğer uygulamalar arasına iyi tarım uygulamalarını ve entegre mücadele yöntemlerini de koyabiliriz. Bu alanlarda da meyve, sebze, su ürünleri, hayvancılık ve tarla bitkilerinde önemli desteklemeler yapılıyor. İyi tarım uygulamaları, entegre mücadele gibi üretim yöntemlerinde gelişmeler yaşanırken, bir yandan da organik üretim sürekli gündemde tutulmaya çalışılıyor. Bu yöntemler hem geleneksel tarım hem de organik tarım kapsamında kullanılıyor. Organik tarımda daha fazlası var. Organik ürün tamamen doğal bir üründür.

Organik tarımı ister su ürünleri, ister arıcılık, ister hayvancılık ve isterse de bitkisel üretim olsun; üretimden tüketime kadar kimyasal ilaç, gübre, hormon ve GDO’lu girdi kullanılmadan her aşaması kontrollü ve sertifikalı üretim biçimi şeklinde kısaca tanımlayabiliriz.
Tarım Bakanlığı alan bazlı desteklemeler içerisinde organik tarımda 74 ildeki 51 bin 443 üreticiye 143,7 milyon liralık destek ödemesinde bulunulacağını açıkladı. Organik üretimin gelişmesi için desteklenmesini ve hatta destek miktarlarının arttırılması önemsiyorum. Ancak bu işin tüketim kısmında da bazı adımların atılması gerekmiyor mu?

Türkiye’de organik üretim ihracata yönelik yapılmak durumunda kalıyor. Ürünlerimizin büyük bölümü özellikle ekonomik gelişmişlikleri daha iyi ülkelere gönderiliyor. Organik ürünlere en yüksek harcama yapanlar İsviçre, Lüksemburg, Almanya gibi ülkeler.
Ülkemizde üretilen bazı organik ürünler yurt dışına satılamadığı durumlarda iç pazarda değerlendirilmek isteniyor. Ancak organik ürünler ile geleneksel yöntemlerle üretilen ürünler arasında satışta fiyat farklılığı olmadığı durumlarda üreticiler zarar ediyor. Çünkü organik üretim sağlıklı ve kaliteli üretim olmasına rağmen verim bakımından düşük kalıyor. Verim düşük olunca gelir de düşük oluyor. Bu durumda organik tarım yapan üreticiler vazgeçmek durumunda kalıyor.

Türkiye’de organik üretimin yanında organik tüketimin teşvik edilmesi yerine geleneksel üretim bazı haberler ve söylemler aracılığıyla yıpratılıyor. Halbuki organik tüketimin teşvikine yönelik çalışmaların da yoğun şekilde yapılması gerekiyor. Haber programlarında, tartışmalarda, sağlıklı gıda konusunda bilinçlendirme çalışmalarında bunlara dikkat edilmelidir. Büyük marketlerin hemen hemen hepsinde organik ürün bölümleri bulunuyor. Ancak bu bölümlere ilginin olmadığı açıkça görülebiliyor. Tüketicilerin de bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Organik ürün isteyenler organik ürün satın alsalar sektör daha hızlı gelişebilir.

Son olarak tarım adına sürekli konuşan tarım dışı kişilere değinmeden geçmek istemiyorum. Onkoloji ve diğer sağlık alanlarında çalışan bazı medyatik bilim adamları, kendi ürünlerini satmak isteyen kişiler ekranlarda her daim tarım ürünleri hakkında olumsuz yorumlar yapabiliyorlar. Cümle içerisinde organik ifadesini geçirip geleneksel tarıma darbe vurmak demek, organik üretimi teşvik etmek anlamına gelmez. Tarım ürünleri konusunda sert ifadeler kullanan kişilerin neredeyse tamamı tarımın içinde olmayan kişiler. Bu da biz tarımcılara ders olmalı. Kimse kusura bakmasın, bizler çıkıp bildiklerimizi söylemezsek birileri bizim adımıza konuşur.
Son söz: Sağlıklı gıda, organik ürün istiyoruz. Peki organik ürün tüketiyor muyuz?
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum