Geçtiğimiz hafta basına yansıyan haberlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u bir sahil güvenlik gemisi üzerinde Bodrum kıyı ve koylarında inceleme yaparken gördüm. Tatil cenneti Bodrum’da yapılan bu incelemeler sonrasında otel inşaatları ve konutların yapımı durdurulup, dozerler yıkıma başlayınca keşke, diğer yerlerde de aynısı olsa dedim. Örneğin Kalkan’da…
Bu yaz birkaç günlüğüne Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı şirin tatil beldesi Kalkan’daydım. Kalkan’a giderken Antalya-Finike-Demre-Kaş-Kalkan hattını kullanıp sahil boyunca enfes manzaraları izleyerek ulaştım. Kalkan çevresinde Patara ve Kınık’ta bulunan tarihi alanları da görme şansım oldu.
Geçtiğimiz bu sahil şeridi boyunca güzellikleri bozan yapılar da vardı, güzellikleri tamamlayıcı olanları da. Ancak bunların hangileri usule uygun ya da hangileri doğayı koruyarak inşa edildi, yetkililerin denetlemesi gerekiyor. Hepsi resmi izinler sonrasında yapılıyor diyenlere Kalkan’dan örnekler vermek isterim.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u sahil güvenlik gemisi üzerinde görünce, keşke Kalkan’a denizden bir baksaydı dedim. Hatta bütün Ege ve Akdeniz sahilini havadan ya da denizden incelese, diye düşünmeden edemedim.
Kalkan %80’ni İngiliz ve diğer yabancı milletlerden oluşan bir tatil beldesi haline gelmiş. Küçük bir balıkçı barınağı ve oradan kuzeye doğru dağın yamacına yaslanmış durumda. Yerleşenlerin sayısı arttıkça artık Kalkan koyunun bütün yamaçları villa ve butik otellerle dolmuş halde.
Balıkçı barınağının oradan çevreye baktığımızda dağın yamaçlarının en üst seviyelerine kadar lüks villalar yapılmış. Bu konutlara sokaklar açılmış, elektrik ve su ulaştırılmış. Görünüşte her şey normal. Ancak dağın neredeyse en yukarısına yaklaşmış bu yapılanmanın tamamının izinli olma şansı bence yok.
Konuyu turizmci ve Kalkan’a yerleşmiş bazı kişilerle de değerlendirme şansım oldu. Öğrendiklerime göre yapılaşmanın büyük bölümü ruhsatsız durumdaymış. Bazıları da başlangıçta izin almayıp daha sonra ruhsatlandırabiliyorlarmış.
Dağın yamacında, hızla en yükseğe doğru ilerleyen bu alanlarda bir yangın çıkması halinde müdahale etmesi de çok zor. Mevcut haliyle de talan edilen doğayı kaybetmenin çirkinliği de cabası.
Bu güzelliklere sahip çıkmak hepimizin görevi olmalı. Bazı güzelliklerin değeri para ve menfaatle değerlendirilemez. Sayın Bakanımız veya başka yetkililer, kim olursa, bu vurdumduymaz hale el koyması gerekiyor.
Bodrum’da usulsüz ve izinsiz yapıların yıkımı için Bakanımız ve diğer yetkililere teşekkür ediyorum.
İyi başlamışken oradan doğuya ve batı sahillerine ilerlesek ve gerekeni yapsak olmaz mı?