Beni heyecanlandıran beni benden alan, sanat, ayrıntı, detay, naiflik, RUH… Hepsini bir ressam gibi çalışmış, bir nakkaş gibi işlemişti. Hani doğada da zaman zaman gördüğünüz o sizi sizden alan renk uyumu ve hayatın canlılığı kâğıda yansımıştı. Bir el vardı ve o el çok ötelerden müdahale ediyordu.
Muhteşem bir ELİF vardı karşımda… Adeta yeni bir dünyaya kapı açıyordu. Biz miydik bilinmez olan omuydu zamana meydan okuyan. Girift bir halden sükûn bulmuş bir hale dönüşün halini seyrediyordum. Kabe’yi tavaf ederken mermer üzerinde yaşadığını, şu kağıt parçasına arzedilmiş mermeri izlerken hissediyordum.
Ebedi alemin temsili, bana böyle Medine münevvere deki ruhları teselli eden rüzgarları anımsatıyordu. Abdullah Çalışkan üstadım da ney üflese ve biz çok ötelerin kapılarını aralasak diye mırıldanırken bu hissiyatını bize verenin samimiyetini takdir ediyordum.
Mimar Ali Osman Eçiş’i bütün algılarımla dinliyordum. “Bismillah dedik de başladık… Onların emanetleri ANTALYA… Tarih 650 Antalya da böyle bir ALLAH dostu, bir büyük İSLAM mücahidinin ANTALYA da ebedi istirahat hanesinde dua edebilen seçilmiş bir gurupla beraberiz. İlk kez bizimle gidenler ve bayrağı teslim alanlar bizden ileriye sancağı taşıyorlar. Birliktende bereket doğuyor. Sufi yolu çalışmalarında iki gittik, fotoğraf çektik, tespit yaptık değil… Projelendiren, hayata geçiren bir ekip ve bu ailenin yeni gönüllüleriyle Sufi yolunda bizimde hizmetimiz var elhamdülillah…
2380 rakıma çıktık, Eroğlu Nuri Hazretlerinin huzuruna çıktık. Dualarda buluştuk.
Eçiş, “yeri gelmişken bir müjdeyi daha ilk kez burada bulunanlarla paylaşalım. Süleyman Şah Hazretleri, Ertuğrul Gazi Han’ın babası, Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Gazinin de dedesi, (burada parantez açıyorum, bu Antalya’mız için bir gururdur) Bir önceki Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez hocam Manavgat’ta Nasuh Boztepe büyüğümüzün davetleriyle ziyaret ettiği Seyyid Cemaleddin külliye ziyaretinden sonra rica ettiler. Bu mesleki hayatımın en önemli projesidir. Ona, Süleyman Şah Hazretlerine proje hazırladım. Kapalı zarf usulü bunu sundum. Proje sunan üç kişiden biriyiz. Eğer çalışmamız kabul edilir ve bu vazife ile görevlendirilir isek, yurt dışı, savaş hali demem emir almış bir nefer gibi gider, gece gündüz orda yatar vazifemi tamam eder, dönerim.
İşte bizi biz yapan bu gönül birlikteliğidir. Hani Cumhurbaşkanımız diyor ya bizim bir fiziki sınırlarımız var birde gönül coğrafyamız… mevzu bundan ibarettir. Eğer Süleyman Şah Türbesinin yeniden inşasını Antalyalı hemşerimiz Mimar Osman Ali Eçiş yaparsa bu veri için şu söylenebilir. İslam’ın önemli şahsiyet ve değerlerini taşımaya ve bizden sonraki kuşaklara bırakmaya devam edecektir. Tamda yeri gelmişken yiğidin hakkını yiğide teslim etmek gerekir. Antalya da projeleriyle Türkiye’ye liderlik eden, rol model olan işinin ehli insanlar var. Enhar Mühendislik gibi. Bu insanlar Alaeddin’in şehri Antalya’da çok başarılı restorasyon çalışmalarına imza atacaklardır. Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun bu husustaki hassasiyetleri ve Şehri Alaeddin’in yeniden hatırlanması noktasında Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Çoşar’ın çalışmalarda vites arttıracağına inanıyorum.
Biz yeniden Sufi Yolu projelerimize dönersek, Antalya AK Parti Milletvekili Atay Uslu ve AK Parti Finike Belediye Başkanı Osman Kaan Sarıoğlu ve AK Parti Finike İlçe Başkanı Osman Aladağ, Mimar Ali Osman Eçiş’in hazırladığı projeyi bugünlerde inceliyor ve çeşitli toplantılar yapıyor.
İnanıyorum ki tez zamanda kamuoyu ile detayları paylaşılacak olan bu dosyalar sadece Finike de değil Finike’den Elmalı’ya Sufi yolunun tamamında bir heyecan dalgasına sebep olacaktır. Bu eserlerin mart 2019 dan önce bitirileceğine inanıyor 2019 yaz turizmi için programlarda ki yerini alarak tüm Dünya gezginlerinin davet edileceğini hayal ediyorum.
Dünde ifade ettiğimiz gibi Keşif Ekibi Derneği sadece anı yaşamıyor. Not aldı, tefekkür etti, çalıştı…
Projeye sonradan dahil olsa da, rızai ilahi gayemizle taraf olduğumuzu ilan ediyoruz.
Emeği olanların akıbette ödüllendirilmesi duası ile, sağlık ve huzurunuz daim olsun.