775. Put, bir testide gizli kara sudur. Nefsi, muhakkak olarak o kara suya pınar bil.
O, yontulmuş put, kara sel gibidir. Put yapan nefis, anayolda bir pınardır.
Bir taş parçası yüz testiyi kırar ama pınar suyu durmadan kaynar.
Put kırmak kolay, gayet kolaydır. Fakat nefsi kolay görmek cahilliktir.
Ey oğul, nefsin misal ve sûretini istersen yedi kapılı cehennemin kıssasını oku!
780. Nefsin her anda hilesi var, her hilesinde yüzlerce Firavun, Firavun'a uyanlarla boğulmuş! Mûsâ'nın Tanrısına ve Mûsâ'ya kaç; Firavun'luk ederek îman suyunu dökme! Ahad ve Ahmed'e yapış, ey kardeş, ten Ebucehl'inden kurtul!
O Yahudi padişahının, küçük bir çocukla bir kadını getirip, o çocuğu ateşe atması, çocuğun dile
gelerek halkı ateşe atılmağa teşvik eylemesi
O Yahudi, bir kadını çocuğuyla putun önüne getirdi, ateş yalımlanmıştı. Çocuğu, anasından alıp ateşe attı. Kadın korkup gönlünü imandan ayırdı.
785. Kadın, put önünde secde etmek isteyince çocuk ateş içinde "Ben ölmedim" diye haykırdı. "Ana, gel. Gerçi zâhirde ateş içinde isem de ben burada iyiyim, hoşum.
Bu ateş; perde olarak zâhirde bir gözbağıdır.Fakat hakikatte mâna yakasından baş çıkarmış, zuhur etmiş bir rahmettir.
Ana, gel de Tanrı'nın burhanını gör ki bu suretle Hak haslarının zevk ve işaretini de göresin.
Ana, hakikatte ateş olan, fakat zâhiren suya benzeyen bir âlemden çık, bu ateşe gir de ateşe benzeyen suyu gör!
790. Ateşe gir de ateş içinde gül ve yasemin bulan İbrahim'in sırlarını gör. Senden doğarken ölümü görüyordum, senden ayrılmaktan pek korkuyordum. Halbuki senden doğunca havası hoş, reni güzel bir âleme gelip dar bir zindandan kurtuldum. Şimdi şu ateş içindeki sükûn ve rahatı bulunca dünyayı ana rahmi gibi görmeye başladım. Bu ateş içinde bir âlem gördüm ki her zerresinde bir İsâ nefesi var.
795. Şekli yok, kendisi var bir cihan. O zâhiren var olan dünya ise sebatsız şekilden ibaret. Ana, analık hakkı için gel, gir., bu ateşin ateşlik hassası yok.
Ana, gel, gir... tam talih ve devlet zamanı. Ana, gel, gir... devleti elinden kaçırma.
O köpeğin kudretini gördün. Gel de bir de Tanrı'nın lûtuf ve kudretini gör.
Ben sana acıdığımdan ayağını çekiyorum, yoksa neşemden zaten seni kayıracak halde değilim.